sayı 9 Flipbook PDF

sayı 9
Author:  Y

64 downloads 136 Views 8MB Size

Recommend Stories


introduction Part 1 The Firebird Folk Tale Say: EYE-vun Say: Zarr VIS-lav Say: Dim-EAT-tree Say: Va-SILLY
The Firebird Folk Tale Part 1 introduction Say: “EYE-vun” Say: “Zarr VIS-lav” Say: “Dim-EAT-tree” Say: “Va-SILLY” :10* Había una vez, hace mucho ti

Porque. PDF Created with deskpdf PDF Writer - Trial ::
Porque tu hogar empieza desde adentro. www.avilainteriores.com PDF Created with deskPDF PDF Writer - Trial :: http://www.docudesk.com Avila Interi

Story Transcript

ENGLISH VERSION INCLUDE

ISSN:2717 8374

HAZİRAN-TEMMUZ 2021

İGA İstanbul Havalimanı Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Büyükkaytan

İstanbul Havalimanı Valisi Dr. Mehmet İlker Haktankaçmaz

TOYA MAKİNE’DEN EKMEK İSRAFI VE DAĞITIM MALİYETLERİNİ AZALTAN YENİ BİR İŞ FIRSATI

Bilsem Güven Yıldız

MADEN VE İNŞAAT MAKİNA LASTİKLERİ LAS ZIRH KORUMASI ALTINDA Las Zırh Fatih Şedele

MAKALE

KARTAL BİLSEM’İN BAŞARI YOLCULUĞU

MAKALE

Tüyap Bülent Ünal

MARAŞ’IN AÇILMASI EKONOMİYE CİDDİ BİR İVME KATACAK

KKTC Bayındırlık Ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay

RÖPORTAJ

RÖPORTAJ

Toya Makine Serdar Yalçınkaya

TÜRKİYE, FUARCILIKTA HIZLI NORMALLEŞECEK

SAYI:9

KRİPTO PARA NEDİR NE DEGİLDİR Oktay Kemal Özdemir

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

haziran-temmuz ikibinyirmibir

sayı:9

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cebrail Elmas Ajans ve Medya Hizmetleri adına Cebrail Elmas [email protected] Genel Yayın Yönetmeni Hayreddin Turan [email protected] Sektörel Yayın Yönetmeni Vasfi Pakman [email protected] Grafik Tasarım Fenomen Reklam Ajansı www.fenomen.web.tr Moda Faruk Saraç [email protected] Editör Yavuz Kaynarca [email protected] Reklam Satış Pazarlama Halid Yılmaz [email protected] Hukuk Danışmanı H. Rahmi Özkan [email protected] Yayın ve Danışma Kurulu Prof. Dr Ömer Bolat,Prof. Dr Mehmet Ali Özbudun, Doç. Dr. Mesut Düzgün, Doç. Dr. Ahmet Faruk Levent, Dr. Nureddin Nebati, Dr. A. İbrahim Ulusoy, Dr. Bilgehan Güntekin, Dr. Eyüp Vural Aydın, Dr. Ali İhsan Özeroğlu, Dr. Fatih Anıl, Dr Muhammed Al Aldil, Dr. Muhsin Abay Dr. Abdullah Ekinci, Dr. İsrafil Kuralay, Celal Toprak, İsmail Yılmaz, Hayri Ülgen, İbrahim Çiçek, Selin Yıldırım, Yunus Ete, Necmi Çicekçi, Derya Aslan, Emine Kazan, Fatih Akbulut, Kemal Yamankaradeniz, Mehmet Emin Öztürk, Sabahattin Arvas, Bahadır Yaşık, Dr. Orhan Albayrak Temsilciliklerimiz Fransa Almanya Hasan Tekin Tansu Sarıtaylı +491 577 289 27 02 +33611101952 [email protected] [email protected] İngiltere Ergin Balabeyoğlu +44 7857359643 [email protected]

Avustralya Ekrem Üçvet +61 449 911 333 [email protected]

KKTC Emine Kazan

Dubai Levent Ünlü +90 532 776 8152 [email protected]

[email protected]

Cebrail Elmas Ajans ve Medya Hizmetleri Şehremini Mahallesi Millet Caddesi Börekçi Veli Sokak No:6 Fatih/İstanbul Tel:0 212 632 01 70 - 0212 585 23 75 • Faks:0 212 632 01 74 [email protected] İstanbool Today, Ajans ve Medya Hizmetleri tarafından T.C. yasalarına göre yayınlanmaktadır. Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon, harita gibi malzemelerden kaynak belirtilmeksizin hiçbir şekilde alıntı yapılamaz. Basılı ilanların sorumluluğu, ilan sahiplerine aittir.

Katar Khair Oughli +974 5511 0042 [email protected] Ulusal Süreli Yayın Dağıtım Dünya Eko Basım Yayın Dağıtım Maslak Mahallesi Eski Büyükdere Caddesi No:37/8 Sarıyer-İstanbul Basım Yeri İhlas Matbaacılık İhlas Medya Plaza, 29 Ekim Caddesi, No: 23, 34197, Yenibosna/İstanbul www.ihlasmatbaacilik.com | [email protected] | 0212 454 35 10

Pandemiye rağmen pozitif büyüme Cebrail Elmas

Bu rakamlar nerden geliyor.,

'Kovid-19' küresel virüs salgınına rağmen 2020'yi zaten pozitif büyüme ile kapatmış olan Türkiye Ekonomisi'nin, bu defa 2021'e de güçlü bir pozitif büyüme ile başlaması yine çok ses getirecek. Türkiye, 2021 yılının birinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 7 büyüme kaydetti. Böylece dünyanın en büyük 20 ekonomisi olan G-20 ülkeleri arasında açıklanan birinci çeyrek rakamlarına göre Türkiye, yine Çin'in ardından en hızlı büyüme kaydeden ülke oldu. Bu durumda, 2021'in ilk çeyreğine yüzde 7 ile hayli yüksek bir büyüme oranı ile başlamak, Çin gibi yüksek üretim kapasitesi yakalamış az sayıda ülke ile birlikte, Türkiye'yi hiç şüphesiz ön plana getirecektir.. 2021'in ilk çeyreğinde Euro Bölgesi'nin yüzde -1,8 daralmayı sürdürdüğü bir konjonktürde, yüzde 7 büyümesi bir ayrıcalıktır. Türkiye, yılın ilk çeyreğinde elde ettiği yıllık bazda yüzde 7'lik performansla Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. 4 | şubat-mart ikibinyirmibir | istanbool.today

Türkiye'nin ihracatı ve yurtiçi piyasadaki üretim hacminin üzerine, Türk imalat sanayinin, 'Kovid-19' şartlarına rağmen, yüzde 8.8 sanayi üretim büyümesi daha ekleyerek, küresel ölçekte az rastlanabilecek bir başarıya imza atmıştı. Bu yıl,Mart ayı itibariyle, 18 milyar doları aşarak, yeni bir Cumhuriyet tarihi aylık ihracat rekoruna imza atan Türk ihracatçısı, hiç şüphesiz mart ayı sanayi üretimine de rekor artış getirmiş oldu. Bu nedenle, 2021'in ilk 3 ayındaki sanayi üretim artışı, hiç şüphesiz ki 2021'in ilk çeyreğinde Türkiye Ekonomisi'nin 1. Çeyrek büyüme oranını yüzde 7’ye taşıdı. Haziran ile başlayacak canlılık, göreceli fiyat düşüşleri, büyümeyi etkileyecek süreçler, Türkiye'yi tedarik ve lojistik merkezine dönüştürecek küresel tekliflerin orta vadeli pozitif gücü de hesaba katılmalıdır. Türkiye'nin coğrafyası, demografisi, üretim kapasitesi, proaktif yaklaşımı, dayanıklılığı, yılmazlığı, kriz yönetimindeki başarısı, bundan sonra her koşulda büyüme sıkıntısı çekmeyeceğinin işaretlerini veriyor. Restoranlar kapalı, turizm sınırlıyken yani başta hizmet sektörü tarihinin en zor dönemlerinden biri yaşanırken, sanayide çarkların dönmesi, ihracatın rekorlar kırması,hanehalkının evdeyken bile ekonomiye güvenip tüketime devam etmesi büyümenin sürdürülebilirliği konusunda da sağlıklı bir vizyon sağlıyor. Dünyanın önde gelen tüm uluslararası kuruluşları ve G-20, doğal olarak, gündemlerinin artık ağırlıklı bir bölümünü 'Kovid-19' küresel virüs salgınının sebep olduğu sonuçlardan çok, küresel pandemi sonrası ekonomilerini daha hızlı ayağa kaldıracak çözümler üzerine çalışıyor.

Şekib AVDAGİÇ

Teknolojide başlayan 'bahar temizliği'ni yatırımlara çevirmeliyiz

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz: Son 15 yılda dünyada büyük değişimler oldu. Fizikî ve dijital dünya arasındaki sınır, giderek daha bulanık hale geldi. Böylesi bir dünyada küresel rekabetin tek bir yolu var. O da tam anlamıyla dijitalleşme... Dolayısıyla dijital dünyada kazanan firmalar, değişimi en iyi okuyan firmalar oluyor. O yüzden teknolojinin baş döndüren hızı ile birlikte sürekli değişip dönüşen iş yapış şekillerine uyum sağlamak birinci öncelik haline geldi. Buna bir de içinde bulunduğumuz Kovid salgınının yol açtığı etkiler eklenince, dijital dönüşüm, ticarî alanda var olmanın, “olmazsa olmaz şartı” oldu. Deyim yerinde ise; “Yeni Dünyada Kazanmak” için “alet kullanan insan” olma özelliği, “değişime ve iş yapış şekillerine en hızlı şekilde uyum sağlayan insan” olmaya dönüştü. Çünkü bu nitelik, hem yerelde hem de globalde teknolojik üstünlüğü ve teknolojik gücü de beraberinde getiriyor. Ne yazık ki, dijitalleşmenin getirdiği yeni rekabet ortamına adapte olmayanlar da, ciddi tehditlerle, yok oluşlarla karşı karşıya... Şimdi bir denge sürecindeyiz. Ama hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını çok iyi biliyoruz. Şunun da farkındayız: 21'inci yüzyılını lideri olmak/bu yüzyılda varlığını sürdürmek, Post-Kovid Dijital Çağı anlamaya bağlı… Biz İTO olarak bunun çok daha önce fark ettik. 400 bin üyemizi buna hazırlamak için dijitalkobim.org gibi büyük projeler hayata geçirdik. Ayrıca Bilgiyi Ticarileştirme Merkezimizi kurup girişim dünyamızı himaye ettik, onlar için büyük bir vizyon çizdik. Çünkü biliyoruz ki, dijitalleşme süreçlerinde startup’ların önemi büyük. Kurumların dijital dönüşümünde adeta bir katalizör rolü üstlenen startuplar, 6 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

dijital toplum olma yolunda ilerlerken sahip olduğumuz en önemli güç… İşte Bilgiyi Ticarileştirme Merkezimiz de, bünyesindeki startuplarla birlikte her geçen gün daha da büyüyerek, bu bağlamda önemli başarılara imza atıyor. Kurulduğu günden beri BTM, girişimcileriyle birlikte 4 yılda 300 milyon lira yatırım değerleme ile 80 milyon liradan fazla satış miktarına ulaştı. Yeni nesil hibrit girişimcilik merkezleri arasında verdiği çok fonksiyonlu hizmetlerle girişimcilik ekosisteminde bir rol model görevi üstlendi. Yine BTM, bugüne kadar 10 binden fazla başvuru alırken, 18 yaşından 78 yaşına kadar uzanan geniş bir yelpazede 4000’den fazla girişimciye destek sağladı. Eminim ki Türkiye, Peak Games ve Getir ile aralanan Unicorn yolunda, BTM gibi girişimciliğe hizmet veren kurumlarıyla decacornlar çıkarmaya aday bir ülke olacaktır. Sonuç itibariyle, dijital çağ ve Kovid-19 salgını, şirketleri, değişimi ışık hızıyla yapmaya zorluyor. Bu yüzden şirketlerimiz, değişen iş yapış şekilleriyle yeni dünyada nerede ve nasıl konumlanacaklarına karar vermeli, strateji ve yatırımlarını bu yönde yapmalı. Bir başka deyimle; çalışanlarımıza ve müşterilere artık daha sofistike bir teknoloji ile yaklaşmak zorundayız. Teknolojide başlayan 'bahar temizliği'ni yatırımlara çevirmeliyiz. Özetle; teknolojiyi en önemli inovasyon araçlarımızdan biri olarak görürsek, dijital çağın kazananlarından olmayı da başarırız.

EKONOMİK MENÜ [ YARIM EKMEK, PATATES, İÇECEK ]

21,00 yerine TL

sadece

15,90

w w w.pasa-doner.com.tr pasadoner pasadoner pasadonerofficial

TL

Hayreddin Turan Genel Yayın Yönetmeni TÜRKİYE Cumhuriyeti tarihinin tek kalemde yapılan en büyük altyapı yatırımı olan İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri Sayın Valimiz Mehmet İlker Haktankaçmaz ve İGA Havalimanı İşletmesi Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Mehmet Büyükkaytan bilinmeyen ve merak edilen yönleriyle İstanbul Havalimanın’daki son gelişmeleri İstanbool Today dergimize değerlendirdi. Havalimanında, yolcuların her türlü ihtiyaçlarını karşılayabileceği, 400’den fazla yerli ve yabancı markanın ürünlerinin sergilendiği toplam 55 bin metrekarelik alan duty free olarak işletiliyor. Bu alanın 35 bin metrekaresi, dış hatlara giden yolcu katında bulunuyor. İç hatlarda seyahat eden yolcu katında ise 10 bin metrekarenin üzerinde mağaza alanı ile perakende satış noktaları yer alıyor. Bu kadar büyük bir alan ve marka karması, hiç kuşkusuz alışveriş sıralamasında ülkemizi üst sıralara taşıyacak. Bugün dünyada en çok alışveriş yapılan havalimanları Amsterdam Schiphol, Güney Kore Incheon International Airport, Dubai International Airport. Çok kısa sürede biz bu sıralamada yerimizi alacağız. Bir alışveriş merkezinin sahip olduğu tüm perakende ve marka çeşitliliğini bünyesinde barındıran İstanbul Havalimanı, yolculara 7/24 kesintisiz ve kusursuz bir yolculuk deneyimi yaşatacak. Havalimanı, küresel bir kent olan İstanbul’un zengin sosyal ve kültürel mirasının da vitrini oldu.

5.5 milyon ton kargo kapasitesi

Küresel ticari sevkiyatların hacim olarak yaklaşık yüzde 0.5’i hava yolu ile gerçekleştiriliyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) verilerine göre, dünya ticaretinin değer olarak yüzde 35-40’ı hava yolu ile taşınıyor. İstanbul Havalimanı, ticaret ve lojistikte de Türkiye’nin stratejik konumunu

8 | şubat-mart ikibinyirmibir | istanbool.today

Dış Politika da Gündem Yoğun çok daha nitelikli hale getirecek. Havalimanı, yıllık 5.5 milyon tonluk hava kargo kapasitesi ile öne çıkacak. İstanbul Havalimanı, Amerika kıtası ile Uzak Asya arasında en önemli aktarma/transfer merkezi olarak önemli bir potansiyele sahip. Havayolu kapasitesi ise ekonomik büyümenin anahtar faktörlerinden biri.

Yoğun Bakımdan Yoğun Gündeme

Haziran ve Temmuz ayındaki dış politika gündemimiz bir hayli yoğun. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Haziran'da NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Biden ile görüşecek. Haziran sonu da AB Liderler Zirvesi’de Türkiye ile ilgili politikalarını değerlendirecek. Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu’nun Yunanistan ziyaretinde , Yunan Dışişleri Bakanı Dendias'ın bir ay önceki "provokatif" Ankara ziyaretinin aksine çok yapıcı mesajlar verdi. Mevcut meselelerin "iyi komşuluk, uluslararası hukuk ve karşılıklı hak ve çıkarlara saygı temelinde çözülmesi" için diyaloğun "kesintisiz sürmesi" gerektiğini vurguladı. Ulaştırmadan enerjiye, turizmden çevre ve ticarete somut projeler üzerinde eylem ve iş birliği odaklı çalışmaya başlandığını söyledi. Yirmi beş maddede ilke olarak görüş birliğine varıldığını açıkladı. Ayrıca, Erdoğan'ın NATO zirvesi sırasında Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile bir araya geleceğini açıkladı. Bu görüşme sonrası Ankara ve Atina arasındaki diplomasi trafiği artacak İki ülke arasındaki 63. istişari görüşmeler Türkiye'de yapılacak. Ancak bu trafiğin ticaret ve turizm alanlarında bir hareketlenme getirmesi bekleniyor. Haziran ayı boyunca yapılacak görüşmelere bakarsak AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemli bir değerlendirmesinin yapılacağını söyleyebiliriz. Temmuz ayında ise KKTC’yi ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanımızın burada yapacağı açıklamalar ise Tüm dünyanın dikkatini çekecek.

abonelik bilgileri firma ismi adres il/ilçe telefon e-posta vergi dairesi vergi no

teslimat adresi e-posta adresimin dergi haber grubuna eklenmesini onaylıyorum teslimat bilgilerim abonelik bilgilerim ile aynıdır adı soyad adres il/ilçe telefon e-posta Ziraat Bankası Şehremini Şubesi TR75 0001 0008 6647 5455 0850 06 CEBRAİL ELMAS Aboneliğinizin başlaması ve adresinize gönderimi için dekont ve formu "[email protected]" adresine e-posta göndermeniz gerekmektedir. Gerekli işlemler tamamlandıktan sonra tarafınıza onay maili gelecektir.

6 SAYI

200tl

İGA İstanbul Airport Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Büyükkaytan

12

Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal

Bütün Kesimleri İlgilendiren Reformlar Ülkeyi Şahlandıracak Dev Adımlar

içindekiler 22

Maraş’ın açılması ekonomiye ciddi bir ivme katacak

52

38

Türkiye, Fuarcılıkta Hızlı Normalleşecek

En Güvenilir Havalimanı

İstanbul Havalimanı Valisi Dr. Mehmet İlker Haktankaçmaz

KKTC Bayındırlık Ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay

48 Kartal Bilsem’in Başarı yolculuğu

60

TOYA Makine’den Ekmek İsrafı ve Dağıtım Maliyetlerini Azaltan Yeni Bir İş Fırsatı

Toya Makine - Serdar Yalçınkaya

20

Derya Aslan

Hakikatin önemsizleştirilmesi ve gerçeğin değeri

30

Bahadır Yaşık

Değerli Sektör Profesyonelleri

36

Selin Yıldırım

Sağlığın Geleceği Yaşam Tarzı Tıbbında!

46 Oktay Kemal Özdemir

Kripto para nedir ne degildir

32

50

Necmi Çiçekçi

Gayrimenkul Pandemiye Rağmen Tercih Önceliğini Koruyor

58

Özdinç Akdel

Dijital Medya ve Eğitim

64

Vasfi Pakman

Gastronomi de, Yükselen Trend: YÖRESEL LEZZETLER

Maden ve İnşaat Makina Lastikleri Las Zırh Koruması Altında Las Zırh Fatih Şedele

haziran temmuz

röportaj iga istanbul havalimanı

mehmet büyükkaytan

12 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj|interviewer

mehmet büyükkaytan iga istanbul airport

interview

İstanbul havalimanı ödüllere doymuyor Istanbul airport can't get enough of rewards Röportaj | Interviewer Hayreddin Turan - İGA Istanbul Airport Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı | Chief Operating Officer Mehmet Büyükkaytan

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek kalemde yapılan en büyük altyapı yatırımı olan İstanbul Havalimanı’nın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Mehmet Büyükkaytan dergimize verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Mehmet Büyükkaytan, Deputy General Manager for Operations of Istanbul Airport, the largest infrastructure investment in the history of the Republic of Turkey, made important statements in an interview to our magazine.

istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 13

röportaj iga istanbul havalimanı

mehmet büyükkaytan

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı’nın global hedeflerini ve havalimanıyla ilgili son bilgileri okuyucularımızla paylaşır mısınız? Üçüncü pistin son durumu nedir. Avrupa’nın büyüklükler açısından değerlendirdiğimizde yolcu sayısı, fiziki alan ve diğer alanlar hangi noktada yer alıyor. Kovid-19 pandemisi tüm dünyayı derinden etkiledi, küresel olarak yaşanan bu durum kimsenin beklemediği bir anda, Türkiye ekonomisinin de büyüme içerisine girdiği bir döneme denk geldi. Pandemi sürecinde İstanbul Havalimanı’na gelen yolculara sağlıktan taviz vermeden gerekli olan güven ve konforu sağlamak en önemli hedefimizdi. Şimdiye kadar bunu başardığımızı gururla söyleyebilirim. Bu başarımız tabi ki yolcu sayılarına da yansıdı. Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) verilerine göre İstanbul Havalimanı 2020 yılında Avrupa'da zirvedeki yerini alırken, 2021 yılını ilk çeyreğinde Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında kıtanın en yoğun havalimanı unvanını da korudu. İstanbul Havalimanı’nın 25 yıllık işletme hakkına sahip olan İGA, havacılık sektörüne örnek olan uygulamaları sayesinde son dönemde ulusal ve uluslararası birçok sertifika ile ödüllendirilmiştir. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu ‘Havalimanı Pandemi Sertifikası’nı alan, ardından Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı’nın (EASA) yayınladığı “Covid-19 Havacılık Sağlık Emniyeti Protokolünü” imzalayan İstanbul Havalimanı; uluslararası yeni bir sertifikayı daha alarak büyük bir

14 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj|interviewer

Can you please share with our readers the global targets of the Istanbul Airport, as Turkey's gateway to the world, and the latest news about the airport? What is the latest status of the third runway? What is the situation in Europe regarding the number of passengers, physical space and other spaces when we consider it in terms of size? The pandemic has deeply affected the world, at an unexpected time; this global situation coincided with a period when the Turkish economy experiences rapid growth. During the pandemic, our primary goal has been to provide the safety measures and comfort without making any compromises on health to the passengers coming to the Istanbul Airport. I can proudly say that we have achieved this so far. Of course, our success has effected the passenger numbers. According to data provided from The European Organisation for the Safety of Air Navigation (EUROCONTROL), Istanbul Airport was at the top of the Europe in 2020 and maintained its position as the busiest airport in the continent in January, February, March and April in the first quarter of 2021. Having the operating rights of Istanbul Airport for 25 years, IGA has ben awarded with many national and international certificates thanks to its practices that set an example for the aviation industry. Having been awarded "Airport COVID-19 Certification" previously, and then having signed the "COVID-19 Aviation Health Safety Protocol", issued and published by European Union Aviation Safety Agency (EASA), Istanbul Airport has now reached another great achievement by being

mehmet büyükkaytan iga istanbul airport

başarıya imza atmıştır. Diğer yandan İGA, İstanbul Havalimanı ile Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından verilen “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu” sertifikasını tüm dünyada alan ilk havalimanı olmayı başarmıştır. Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından verilen 16. ACI Europe Ödülleri kapsamında, “Dijital Dönüşüm Ödülüne” layık görülen İstanbul Havalimanı, dijital dönüşüm dalında Avrupa’nın En İyi Havalimanı unvanına kavuşmuştur. Tüm bu ödüllerin yanı sıra, uluslararası alanda en önemli havacılık kuruluşlarından Skytrax’in değerlendirmesine göre “5 Yıldızlı Havalimanı” ödülüne layık görülen İstanbul Havalimanı, Kovid-19 salgınına karşı aldığı önlemler sayesinde de “5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı” ödülünün sahibi olarak her iki ödülü aynı anda alan dünyadaki iki havalimanından biri olmuştur. Bu başarılara imza atarken, finansal olarak sürdürülebilir olmaya ve terminal dahil tüm tesislerin artan hacimlerine hizmet edecek şekilde hazır olmasına çok dikkat ettik, pandemiye rağmen yatırımlarımıza devam edip, 2020’nin Haziran ayında üçüncü bağımsız pistimizi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle hizmete açtık. Yeni pistin hizmete girmesiyle birlikte İstanbul Havalimanı, 3 bağımsız ana pist ve 2 yedek pist ile toplam 5 adet operasyonel piste sahip oldu. Yeni pist sayesinde hava trafik kapasitesi saatte 80 uçak kalkış-iniş sayısından en düşük 120'ye çıkarken, hava yollarının slot esnekliği de artmış oldu. Taksi sürelerinde de ciddi düşüşler meydana geldi.

istanbooltoday.com

interview

awarded another international certification. Moreover, İGA, with İstanbul Airport, has been the very first to be awarded the "Airport Health Accreditation" certification by Airports Council International (ACI). Having been awarded the "Digital Transformation Award" as a part of 16th ACI Europe Awards, awarded by Airports Council International (ACI), Istanbul Airport has become the Best Airport in Europe in Digital Transformation. In addition to all these awards, Istanbul Airport which was deemed worthy of the "5-Star Airport" award by Skytrax, one of the most important aviation consultancy in the international arena, presented with the "5-Star Covid-19 Safety" award by the virtue of the measures taken against the pandemic and became one of the two airports in the world that won both awards at once. While getting these achievements, we have paid great attention to being financially sustainable and readiness off all facilities including the terminal to serve the increasing volumes. Despite the pandemic, we continued our investments and opened our third separate runway in June 2020 with the grace of our President Recep Tayyip Erdogan. With the new landing strip going into service, Istanbul Airport has a total of 5 operational landing strips, 3 of which are independent main strips and 2 of which are reserve strips. While the air traffic capacity has risen from 80 to a minimum of 120 landings and take-offs per hour as a result of the new strip, this has also increased the flexibility of the airlines with regard to slots. Significant reductions in taxi times have also occurred.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 15

röportaj iga istanbul havalimanı

mehmet büyükkaytan

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek kalemde yapılan en büyük altyapı yatırımı olan İstanbul Havalimanı, tam kapasiteyle çalışmaya başladı diyebilir miyiz? Beklediğiniz olumlu tepkileri aldınız mı, alıyor musunuz? Sizlerin de bildiği üzere İstanbul Havalimanı, 76,5 milyon metrekare alana sahip şekilde, 1,4 milyon metrekarelik ana terminal binası ve 3 bağımsız ana pisti ile yıllık 90+ milyon yolcu kapasitesine hizmet vermek için hazır. Türkiye'nin orta ve uzun vadede 20 yıl, 50 yıl belki de 100 yıllık hedeflerine ulaşmasında önemli bir yatırım. Bu bağlamda yolcu sayısında artış olması durumunda ana yolcu terminali dahil 6 bağımsız piste sahip olacak projenin tüm fazları tamamlandığında 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşılabilecek. Türkiye’nin havacılık sektöründeki liderliğini pekiştiren İstanbul Havalimanı, mevcut durumu, vadettiği fırsatlar ve yaratmış olduğu ekonomik değer ile birçok havacılık otoritesi tarafından dünyanın sayılı projeleri arasında gösteriliyor. Bu bakımdan değerlendirdiğimizde henüz iki yıllık bir havalimanı olmamıza rağmen dünyadaki sayılı havalimanları ile boy ölçüştüğümüzü gururla ifade etmek isterim. Bu bağlamda İstanbul Havalimanı tüm kesimler tarafından olumlu bir proje olarak kabul görmüş ve Türkiye’nin gelecek inşasında şimdiden kendine yer edinmiştir. Can we say that Istanbul Airport, which is the largest investment of the Republic of Turkey undertaken in one go, has started working at full capacity? Have you had the positive reactions you expected, are you getting those reactions? As you know, Istanbul Airport is ready to serve at an annual capacity of 90+ million passengers, with a total area of 76.5 million square meters, comprising a 1.4 million square meter terminal building and 3 separate main runways. It is an important investment for Turkey to reach its targets for 20, 50 or maybe 100 years in the medium and long term. In this regard, in case of an increase in the number of passengers, the project which will have 6 seperate runways, including the main passenger terminal, will reach 200 million passenger capacity with the completion of all phases. Istanbul Airport, which reinforces its leadership within the aviation sector in Turkey, is recognized as one of the prominent projects of the world by many aviation authorities in terms of its current situation, the opportunities it promises and the economic value it creates. From this point of view, although we are only a two-year-old airport, I can proudly state that we are competing with some of the well-known airports in the world. In this context, Istanbul Airport has been approved as a positive project by all parties and has taken its place in the future construction of Turkey. 16 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj|interviewer

mehmet büyükkaytan iga istanbul airport

İstanbul Havalimanı’nın Türkiye ekonomisindeki yeri ve katkısı nedir? İstanbul Havalimanı Türkiye’ye ekonomik değer katma projelerinin başında gelmektedir. Bu bakımdan İstanbul Havalimanı’nın Türkiye ekonomisine olan etkisine bakarken pandemi öncesi ve sonrası diye ayırmamız gerekiyor. Sizlerin de bildiği üzere, İstanbul Havalimanı’nın tüm fazları tamamlandığında tahminî yapım maliyeti 10,2 milyar avro olacak. 25 yıl boyunca İGA olarak devlete toplam kira bedeli 22,5 milyar avro + KDV ödeyeceğiz. İGA olarak, pandeminin hemen öncesinde ilk işletme yılımız için Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından garanti edilen 233,1 milyon avroluk Dış Hat Yolcu Gelirini aşmamız sonucu devlete 22,4 milyon avro tutarında bir ek ödeme gerçekleştirdik. Bu da projenin ekonomik getirisi yüksek olan bir proje olduğunu ispatlar nitelikte. Eğer salgın olmasaydı hedeflediğimiz ekonomik değerin çok daha fazlasını yaratabileceğimizi düşünüyoruz. Biz tüm kötü senaryolara rağmen Türkiye’ye değer katmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. istanbooltoday.com

What is the Istanbul Airport's place in and contribution to the Turkish economy? Istanbul Airport is one of the leading projects adding economic value to Turkey. In this respect, the economic implications of Istanbul Airport in Turkey should be classified as pre-pandemic and after pandemic implications. As is known, when all stages of Istanbul Airport are completed, the estimated construction cost will be 10.2 billion euros. The total rental fee that we will pay to the state as IGA for 25 years will be 22,5 billion euros + VAT. As İGA, we paid a surplus amount of 22.4 million euros to the State, upon exceeding the 233.1 million euros of International Passenger revenue, secured by the General Directorate of State Airports Authority for the first year of our operation, prior to the pandemic. This also proves that the project is a project with a high economic return. If there was no pandemic, we believe we could be creating a lot more economic value than what we aim for. We will continue to make the utmost effort to add value to Turkey inspite of all the negative scenarios.

interview

Türkiye’nin havacılık sektöründeki liderliğini pekiştiren İstanbul Havalimanı, mevcut durumu, vadettiği fırsatlar ve yaratmış olduğu ekonomik değer ile birçok havacılık otoritesi tarafından dünyanın sayılı projeleri arasında gösteriliyor. Istanbul Airport, which reinforces its leadership within the aviation sector in Turkey, is recognized as one of the prominent projects of the world by many aviation authorities in terms of its current situation, the opportunities it promises and the economic value it creates.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 17

röportaj iga istanbul havalimanı

Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020'den 25 Nisan'a kadar İstanbul Havalimanı'nda, iç hatta 57 bin 335, dış hatta 113 bin 482 olmak üzere toplam 170 bin 817 uçuş sayısına ulaşıldı. Bu uçuşlarla iç hatta 6 milyon 619 bin 567 ve dış hatta 12 milyon 852 bin 945 olmak üzere toplam 19 milyon 472 bin 512 yolcu ağırlandı. From March 11, 2020 when the first case was seen in Turkey to April 25, Istanbul Airport reached 57,335 domestic flights, 113,482 international flights and a total of 170,817 number of flights. A total of 19,472,512 passengers were welcomed with these flights, with 6,619,567 of these being domestic and 12,852,945 being international passengers.

mehmet büyükkaytan

Dünyayı etkisine alan pandeminin hızla ilerleyişi, havacılık sektöründe ciddi bir gerilemeye sebep oldu. Salgın sonrası ortalama günlük uçuş sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Uçuş sayısında büyük bir azalma var mı? Pandeminin etkilediği sektörlerin başında ne yazık ki havacılık geliyor. Havacılık sektörü krizlere alışkın bir sektör olmasına rağmen koronavirüs’ün dalgalar halinde gelmesi ve birçok yeni uygulamayla birlikte maliyetleri yukarılara çekmesi tüm sektörü ekonomik yönden çok zorluyor. Tüm bu olumsuz süreçlere rağmen, Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020'den 25 Nisan'a kadar İstanbul Havalimanı'nda, iç hatta 57 bin 335, dış hatta 113 bin 482 olmak üzere toplam 170 bin 817 uçuş sayısına ulaşıldı. Bu uçuşlarla iç hatta 6 milyon 619 bin 567 ve dış hatta 12 milyon 852 bin 945 olmak üzere toplam 19 milyon 472 bin 512 yolcu ağırlandı. Salgın koşullarına rağmen dünya çapında başarılara imza atmayı sürdüren İstanbul Havalimanı, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) verilerine göre, 2020 yılında Avrupa'da zirvedeki yerini alırken, "kıtanın en yoğun havalimanı" unvanımızı koruduk. İstanbul

18 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj|interviewer

Havalimanı, EUROCONTROL tarafından açıklanan verilere göre bu yılın Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında toplamda 63 bin 64 uçuşla birinci oldu. Bu birinciliğimizi Avrupa’nın önemli havalimanlarına karşı almamız çok önemli. İstanbul Havalimanı'nı 53 bin 921 uçuşla Paris-Charles de Gaulle Havalimanı izlerken, Amsterdam Schiphol Havalimanı'ndan 52 bin 532 ve Frankfurt Havalimanı'ndan 52 bin 464 uçuş gerçekleştirildi. 1-31 Mart'ta açıklanan uçuş sayılarına göreyse İstanbul Havalimanı, her günü birinci olarak tamamladı. Kaç kişi çalışıyor, istihdam ediliyor bu havalimanında? Türkiye’nin havacılıkta küresel ölçekteki en büyük projelerinden olan; sadece İstanbul ya da ülkemizde değil, bölgemiz ve dünya nezdinde de bir çekim noktası olma misyonunu taşıyan İstanbul Havalimanı, ilk fazının tamamlanmasıyla sağladığı mevcut istihdam rakamlarıyla ekonomiye kayda değer bir katkı sunuyor. Hali hazırda İstanbul Havalimanı’nda 7,250 çalışanımız bulunuyor. 2021 yıl sonuna kadar operasyonel ihtiyaçlar çerçevesinde yeni istihdam sağlanması planlanmaktadır. Havaalanında tüm paydaşları ile beraber yaklaşık 60 bin kişi çalışmaktadır.

mehmet büyükkaytan iga istanbul airport

The rapid advance of the pandemic, which has affected the world, has caused a decline in the aviation sector. Can you give information regarding the daily average number of flights following the pandemic? Is there a large decrease in the number of flights? Unfortunately, aviation is one of the main industries affected by the pandemic. Despite the aviation sector being a sector which is used to crises, the waves of the coronavirus which keep coming and the increase in costs as a result of numerous new practices are causing great economic difficulties for the whole sector. Despite all these negative processes, from March 11, 2020 when the first case was seen in Turkey to April 25, Istanbul Airport reached 57,335 domestic flights, 113,482 international flights and a total of 170,817 number of flights. A total of 19,472,512 passengers were welcomed with these flights, with 6,619,567 of these being domestic and 12,852,945 being international passengers. Continuing to achieve global success despite the pandemic, Istanbul Airport is not only ranked leader in 2020, according to the data by the European Organization for the Safety of Air Navigation (EUROCONTROL), but also maintains its title of "the busiest hub of the continent". According tot he istanbooltoday.com

interview

data published by EUROCONTROL, Istanbul Airport came first in the months of January, February, March and April this year, with a total of 63,064 flights. It is extremely significant that we have earned this first place against the important airports of Europe. Istanbul Airport was followed by Paris-Charles de Gaulle Airport with 53,921 flights, while Amsterdam Schiphol Airport had 52,532 flights and Frankfurt Airport had 52,464 flights. Istanbul Airport completed every day in first place according to the figures announced for the period 1-31 March. How many people are working, employed at this airport? Istanbul Airport, being one of the greatest global-scale aviation projects of Turkey, assuming the mission to be an attraction point, not just for Istanbul or nation-wide one, but regional and even global one, contributes to economy remarkably, with the current employment rates it has achieved upon the completion of the its first phase. We currently have 7.250 employees at the Istanbul Airport. Until the end of 2021, it is planned to provide new employment within the frame of operational needs. Including all the stakeholders, approximately 60 thousand people work at the airport. istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 19

Hakikatin önemsizleştirilmesi ve gerçeğin değeri

Derya Aslan

CitiPR Genel Koordinatör Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi [email protected]

MARKA İLETİŞİM STRATEJİLERİ Gelişim sürecinde ilhamını kültürden, sanattan ve iyi iletişim kuran yöneticilerin kişisel deneyimlerden alan markalar bir de dönemin ruhundan sıyrılıp iletişim süreçlerini güvenle ve sadece gerçekler üzerine kurarlarsa farklılaşıp, anlam yaratmaları eskisinden de kolay oluyor. Algı yaratma sürecinde biri bin değil yüz göstermeye çalışmak dahi markanızın iletişim sürecine zarar veriyor. Profesyonel PR sürecinde de gerçeklere dokunmamak, hatta onları özenle korumak gerekiyor. Günümüzde olduğu gibi hakikat önemsizleştirilirse siyasi liderlerin söylemlerinin hakikatle bir ilişkisi olmasının önemini yitirmesi gibi markaların da verdikleri mesajlar maalesef önemini, değerini yitiriyor.

Liderlik sırlarını okurken Mustafa Kemal Atatürk’ün tam da bu yazımın konusu olan gerçeğin değeri ve korunmasıyla ilgili tutumunu anlatan bir anısına rastladım. Sizlerle de paylaşmak istiyorum. ‘’Savaştan yıllar sonra bir ressam, Mustafa Kemal’e Sakarya Savaşı’nı gösteren bir tablo hediye etti. Kendisi, ön planda yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak görünüyordu. Ressam tebrik beklerken, birdenbire Mustafa Kemal’in ‘bu tabloyu kimseye göstermeyin’ demesi üzerine şaşırıp kaldı. Kimse ne söyleyeceğini bilemiyordu. Mustafa Kemal açıkladı: Bu savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikten ibaretti. Bizim de onlardan arta kalır bir yerimiz yoktu. Hepimiz iskelet halindeydik. Atları da savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle Sakarya’nın değerini küçültmüş oluyorsunuz’’ dedi.* Bu satırlar Adnan Nur Baykal’ın Hümanist Kitap’tan çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları adlı kitabından. Atatürk’ün hakikatin değerini anlatan bu tutumu üzerine yorum yapmaya gerek yok. Dönelim günümüze ve yazıya konu olan kavrama… Birçok kaynakta hakikatin önemsizleşmesi döneminin Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi ve İngiltere’nin AB’den çıkması ile birlikte başladığı vurgulanıyor. Bu yeni dönemde olgular bir kenara bırakıldı, duygular kışkırtıldı. Hatta Trump kampanyasını ve seçimini tanımlayan kavram Posttruth yılın kelimesi oldu. Post-truth’un hakikat / doğru ötesi, gerçek ötesi, gerçeğin değersizleştirilmesi, hakikatin önemsizleştirilmesi olarak birçok tanımı yapılmış. Bir konuda kamuoyunu oluştururken, nesnel hakikatin daha az etkili olup, kusurlu mantıksal kurgular üretip bir de bunların izlenim, duygu ve algıların önde tutulması. Herkesin öznel gerçeği devreye girer ve istenildiği gibi sunulursa hakikatin önemsizleşmesi de kaçınılmaz olur. Oysa gerçek bizzat görülen, deneyimlenen, ölçülen, kayıt edilebilen, görüntülenen, bariz hakiki ve dolayısıyla da doğru olandır. ‘’Hakikatin önemsizleşmesi, yalan söylemekle eş anlamlı değildir. (Zarzalejos, 2017,s.11)

20 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Yalanı bolca içerir ve ondan çokça yararlanır fakat, yalandan başka ve yeni bir şeydir. Yeni olan, siyasetçilerin yalanları ya da yalancılıkları değil kitlelerin buna verdiği tepkidir. (d’Ancona, 2017, s. 26) ‘’ Yalanın Siyaseti kitabında Yalın Alpay ise siyasi iletişim açısından böyle tanımlıyor gerçeğin değersizleştirilmesini. Algıyı yönetmek iletişimi yönetmektir. Her tür iletişimde algı süreci inşa edilirken tüketicinin motive edilebilmesi ve onunla duygusal iletişim kurulabilmesi için en başta güven inşa edilmesi gerekir. İletişim algı yönetimi ile davranış biçimleri oluşturmak ve hedeflere ulaşmak için bir araçtır ve temelinde dürüstlük ve güven olmalıdır. Seslenilen kitlenin kültürü, değerleri ve tutumları göz önünde bulundurularak marka için bir strateji belirlenirken temeller gerçek ötesi söylemlerin üzerine oturtulursa, kitlelerin ikna edilmesi için nesnel verilerin kullanılması yerine duyguların coşturulması yoluna başvurulması ve bunun karşıdaki kitle tarafından kabul edilmesi gerçeklere değil algılara dayalı sahte bir evren üretir. Örnekleri Yalın Alpay Yalanın Siyaseti, 2018 adlı kitabında şöyle özetleyerek devam etmiş; ’’ Olgusal verileri dikkate almadan, doğrudan duygulara hitap eden görsel hileler, geleneksel ve sosyal medya aracılığıyla dolaşıma sokulmaktadır. Bunlar kışkırtıcı görseller taşıyan afişler, üzerlerinde propaganda amaçlı kasti oynamalar ve çarpıtmalar yapılmış, bağlamlarından kopartılmış fotoğraflar (bir mitingi daha kalabalık ya da daha tenha göstermek, başka bir ülkede yapılmış bir gösteriyi kendi ülkesinde yapılmış gibi sunmak, görseli temsil ettiğinden bambaşka bir temsiliyet çerçevesinde kullanmak gibi, televizyonlarda ya da sosyal medyada oynatılan tümüyle taraflı videolar gibi araçlar.’’ İletişim temellerinin sağlam atılabilmesi için, farklılaşarak anlam yaratabilmek için gerçeğin değerini bilmek ve onu korumak kurumun ve kişilerin öncelikli hedefi olmalı. Böylece kurumun çıkarları değil toplumun çıkarları en başta o gün, o dönem için, kurumun itibarı ise sonsuza dek korunmuş olur.

*Atatürk Denizinden Damlalar, Derleyen: Behçet Kemal Çağlar, sayfa 193

istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 21

En Güvenilir Havalimanı The Most Reliable Airport

Röportaj | Interviewer Hayreddin Turan İstanbul Havalimanı Valisi | Governor of Istanbul Airport Dr. Mehmet İlker Haktankaçmaz

İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri Vali Dr. M. İlker HAKTANKAÇMAZ Dünyanın en büyük Havalimanlarından olan İstanbul Havalimanının güvenliği konusunda sorularımızı cevaplandırdı. Önemli açıklamalarda bulundu

Istanbul Airport Civil Administrative Chief Governor Dr. M. İlker HAKTANKAÇMAZ answered our questions about the security of Istanbul Airport, one of the largest airports in the world. He made important statements.

röportaj istanbul havalimanı valisi

dr. mehmet ilker haktankaçmaz

Sayın Valim, Dünyanın en önemli metropoller listesinde yer alan İstanbul’un ve Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi İstanbul Havalimanı’nın Mülki İdare Amiri olarak hedefleriniz nelerdir? İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri olarak en önemli görevim ve tabi hedefim Havalimanı’nın her bakımdan güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması ve sürdürülmesidir. Bu hedefin hayata geçirilmesinin en önemli unsuru ise başta Havalimanı dahilinde görev yapan güvenlik birimleri başta olmak üzere havalimanındaki tüm kamu, özel ve hatta sivil toplum kuruluşları arasında etkili bir koordinasyon sağlamaktır. Bu koordinasyonun sağlanması amacıyla mevzuat gereği kurulmuş yapılar bulunmaktadır. Bu yapılara ilave olarak her bir kurum ve kuruluşun sorunları ve çalışmaları ile bire bir ilgilenmek, bunların sorunlarının çözümü için ilgili tarafların da görüşlerini almak suretiyle bir hareket tarzı belirlemek mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesinde destekleyici rol oynamaktadır. Bunların yanı sıra güvenlik bağlamında alınan tedbirlerin ne ölçüde uygulandığı, alınan kararların ne oranda hayata geçirildiğini denetlemek de büyük önem arz etmektedir. Size göre İstanbul Havaalanını öne çıkaran, farklı kılan en temel unsurlar nelerdir? Her şeyden önce Türkiye ve dolayısıyla İstanbul çok önemli jeopolitik bir konumda yer almaktadır ki bu durum Türk havacılık sektörü-

nün gelişimi bakımından en kritik unsurdur. Türk Hava Yolları gibi dünya markası haline gelmiş bir değerimizin olması ise hem İstanbul Havalimanı’nın dünyanın buluşma noktası haline gelmesi hem de havacılık sektörümüz bakımından önemli fırsatlar sunmaktadır. Tüm bunlara ülkemizin sahip olduğu zengin tarihi kültürel değerler ve turizm anlamında sahip olduğu gelişmiş alt yapı da eklendiğinde İstanbul Havalimanı doğal olarak dünyadaki muadilleri arasında öne çıkmaktadır. İstanbul Havaalanı’nda alınan güvenlik tedbirleri, havalimanında görevli güvenlik personelinin eğitimi ve hazırlığı bakımından ne durumda olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız? Havacılık sektöründe güvenlik en önemli ve en temel husustur. Bu anlamda alınması gerekli tedbirler hem ulusal hem de uluslararası mevzuatla çok açık biçimde belirlenmiştir. Bu tedbirlerin hayata geçirilmesinde yaşanacak en ufak bir gevşeme veya taviz durumunda hem ulusal hem de uluslararası denetim mekanizmaları hemen devreye girmektedir. İstanbul Havalimanı dünyanın başarılı havalimanları arasındadır. Havalimanı’nda alınacak güvenlik tedbir-

24 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj|interviewer

lerinin birkaç boyutu bulunmaktadır. Öncelikle Havalimanı CCTV sistemine bağlı 9.000 civarındaki kamera ile canlı ve geriye dönük olarak sürekli izlenmekte, yine bu sisteme entegre yüz tanıma gibi ileri teknolojik sistemlerle Havalimanı’nın güvenliği yüksek seviyede tutulmaktadır. Ayrıca Havalimanı çevresinde yasadışı geçişleri ve sızmaları önleyecek gelişmiş radar sistemleri ile bu sistemleri destekleyen devriye faaliyetleri bulunmaktadır. Havalimanı’nda güvenliğin sağlanması amacıyla, yolcuların konforunu da gözeterek yasadışı insan ve materyal geçişini engellemek amacıyla alınacak tedbirlerin yanı sıra bu tedbirlerin uygulanmasıyla görevli personelin eğitimi de önemlidir. Bu çerçevede Havalimanı’nda görevli emniyet jandarma, sahil güvenlik ve gümrük personeli ile özel güvenlik görevlilerinin sorumluluk sahalarına ilişkin olarak sürekli eğitime tabi tutulması en temel hedeflerimiz arasındadır. Zaten mevzuat gereği sadece güvenlikle doğrudan ilgili genel ve özel kolluk personelinin değil havalimanında hangi statüde çalıştığına bakılmaksızın tüm kamu ve özel kurum ve kuruluş çalışanlarının belli periyotlarda güvenlik bilinci eğitimine alınması zorunluluktur.

dr. mehmet ilker haktankaçmaz governor of istanbul airport

Dear Governor, Istanbul ranks as one of the most important metropolises in the world. What are your goals as the Governor of Istanbul Airport, Turkey's window opening on the world? As the Governor of Istanbul Airport, my most important duty and main goal is to ensure and maintain the security of the Airport at the highest level in all respects. The key element for achieving this goal is to firstly ensure effective coordination among the security units working within the airport as well as all the public, private and even nongovernmental organizations at the Airport. There are some structures established in accordance with the legislation in order to ensure this coordination. In addition to these structures, dealing with the problems and works of each institution and organization directly, and determining a course of action by taking the opinions of the relevant parties to solve their problems play a supportive role in the fulfillment of the duties given by the legislation. Moreover, it is of great importance to monitor to what extent the security measures and the relevant decisions are implemented.

Could you make an assessment regarding the security measures taken, the training and the preparedness of the security personnel at the Istanbul Airport? Security is the most important and essential matter in the aviation sector. Accordingly, the measures to be taken are very clearly specified in both national and international regulations. In the event of a slightest easing or compromise in the implementation of these measures, both national and international control mechanisms step in immediately. In this respect, the Istanbul Airport is among the most successful airports of the world. There are a few aspects regarding the measures to be taken at the Airport. First of all, it is monitored live and retrospectively with around 9,000 cameras connected to the Airport CCTV system. Moreover, the security of the Airport is ensured at a high level with advanced integrated technological systems such as face recognition. Moreover, advanced

interview

radar facilities are installed around the airport to prevent intrusion and stowaways. We also have units carrying out regular patrol activities to support these precautions. While it is important to take measures in order to prevent the illegal passage of people and materials for the airport security while preserving passengers' comfort, it is also of great importance to train the personnel in charge of implementing these measures. Thus, it is among our most fundamental goals to continuously provide training related to their field of responsibility for the police, gendarmerie, coast guard, and customs officers, as well as private security personnel on duty at the Airport. According to the legislation, not only the general and private law enforcement personnel directly related to security, but also all personnel working in public and private institutions and organizations, regardless of their status at the airport, must be periodically trained for security awareness.

Which key elements do you think bring the Istanbul Airport to a leading position and make it different? First of all, Turkey, and therefore, Istanbul has a very important geological position. This position is the most critical factor for the development of the Turkish aviation sector. Having an asset like Turkish Airlines, which is now a global brand, offers significant opportunities both for the Istanbul Airport to become world's meeting point and for the Turkish aviation sector. The Istanbul Airport stands out among its counterparts in the world when all these are accompanied by our country's rich historical cultural values and developed tourism infrastructure. istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 25

röportaj istanbul havalimanı valisi

dr. mehmet ilker haktankaçmaz

hayreddin turan röportaj|interviewer

Dünyanın en büyük havalimanını yönetmenin avantaj ve dezavantajları nelerdir? Havalimanları sadece ülkemizde değil tüm dünyada hassas tesisler arasındadır. Bu nedenle buralarda yaşanacak en küçük bir olumlu ya da olumsuz gelişmenin ulusal düzeyde sonuçlar doğurması tabidir. Söz konusu İstanbul Havalimanı gibi bir değer olunca bu hassasiyet doğal olarak bir kat daha artmaktadır. Bu hassasiyet dolayısıyladır ki tüm kurum ve kuruluşlar en seçkin personelini İstanbul Havalimanı’nda görevlendirmek için gayret göstermekte, Havalimanı dahilindeki hizmetlerinin aksamadan devam ettirilmesi için gerekli kaynağı gecikmeksizin tahsis etmektedirler. Bu da Havalimanı’nda güvenliğin sağlanmasına yönelik hizmetlerin yürütülmesini kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır. İstanbul Havalimanı’nın bir dünya markası olması için nasıl bir vizyonla hareket ediliyor? İstanbul Havalimanı’nın vizyonunun Türk havacılık sektörünün, Türk turizm sektörünün hatta Türkiye’nin genel vizyonundan ayrı düşünülmesi mümkün değildir. İstanbul Havalimanı’na ilişkin olarak ortaya konulan vizyon buranın dünyanın buluşma noktası haline getirilmesidir. Bu sadece yolcu hareketliliği bakımından değil dünya kargo taşımacılığı bakımından da böyledir. İstanbul Havalimanı tüm paydaşlarıyla birlikte bu vizyon doğrultusunda hareket etmekte, Havalimanı’nı kullanan yolculara hızlı, güvenli ve konforlu hizmet sunulması için gerekli tedbirler gecikmeksizin alınmaktadır. Havalimanı’na ulaşım ve trafik problemleri hakkında neler söyleyeceksiniz? Bünyesinde barındırdığı işletmelerin çeşitliliği, niteliği ve personel sayısı bakımından bir şehir görüntüsü veren İstanbul Havalimanı’na ulaşımın hali hazırda karayolu ile sağlandığı düşünüldüğünde 24 saat sürekliliği olan bir araç trafiği karşımıza çıkmaktadır. Bu trafiğin güvenli ve aksama olmadan sürdürülmesi için bir yandan trafik ekipleri vasıtasıyla sürekli denetim faaliyetleri yürütülürken diğer yandan da Havalimanı’na karayolu dışında alternatif yöntemlerle ulaşımın sağlanması amacıyla başlatılan çalışmalar tamamlanma aşamasına gelmiştir. 26 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

dr. mehmet ilker haktankaçmaz governor of istanbul airport

interview

What are the advantages and disadvantages of managing the world's biggest airport? Airports are critical facilities all over the world, not only in our country. Therefore, a slightest positive or negative development in these places might bring consequences at a national level. As a matter of course, the sensibility increases even more when it comes to an asset like the Istanbul Airport. As a result of this sensibility, all institutions and organizations make an effort to station their most professional personnel at the Istanbul Airport, and provide all the resources required to maintain the services within the Airport without interruptions. This also plays a facilitating role in the execution of security services. What is the vision in Istanbul Airport's course of action to make it a global brand? It is not possible to consider the vision of the Istanbul Airport apart from the general vision of the Turkish aviation sector, the Turkish tourism sector and even that of Turkey. The primary vision set for the Istanbul Airport is to make it the world's meeting point. This vision does not only apply to passenger mobility but also to the cargo transportation in the world. The Istanbul Airport operates with all its partners in line with this vision. We take all the measures required to offer fast, secure and comfortable services to passengers who use the Airport without any delays. What would you say about the problems related to the traffic and access to the Airport? The Istanbul Airport gives the impression of a city in terms of the diversity of businesses located within its premises, and the quality and number of personnel working in it. Considering that the access to the Istanbul Airport is provided by road transportation, we see a 24-hour vehicle traffic. On one hand, continuous inspection activities are carried out by traffic officers in order to ensure a safe traffic flow without any disruption. On the other hand, the projects initiated in order to access the airport by alternative methods other than road transportation are in their final stages. istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 27

röportaj istanbul havalimanı valisi

dr. mehmet ilker haktankaçmaz

hayreddin turan röportaj|interviewer

Deprem kuşağındaki Türkiye’de İstanbul Havalimanı olası büyük bir depreme hazırlıklı mı? Olası büyük depremin yaşanması durumunda İstanbul Havalimanı’nın gerek yurt içi gerekse yurt dışından gelecek yardım malzemelerinin ve yardım ekiplerinin afet bölgelerine ulaştırılması bakımından hayati bir rol oynayacağı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede "Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)" ve İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAB)" ile uyumlu olarak “İstanbul Havalimanı Deprem Müdahale Planı” hazırlık çalışmaları başlatılmış ve tamamlanma aşamasına getirilmiştir. Söz konusu plan kapsamında Havalimanı’nda görevli tüm birimlerin sorumlulukları belirlenmiş, Havalimanı içerisinde geçici barınma alanı olarak kullanılabilecek yerler belirlenmiş ayrıca deprem sonrasında karayolu ulaşımında aksama yaşanabileceği değerlendirilerek Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurlarıyla Havalimanı’na denizden ulaşımın sağlanması için gerekli planlamalar yapılmıştır.

Considering that Turkey is in an active seismic zone, is the Istanbul Airport prepared for any potential large earthquakes? It is thought that the Istanbul Airport would assume a vital role in sending disaster relief and response teams from inside and outside the country to the disaster zones in the event that a potential large earthquake hits. In this regard, the preparatory work for the "Istanbul Airport Earthquake Response Plan" has been initiated in line with the "Turkey Disaster Response Plan (TAMP)" and the Istanbul Provincial Disaster Risk Reduction Plan (IRAB). The work for this response plan is in its final stage. As part of the said Plan, all units within the Airport have been assigned certain responsibilities, locations within the Airport to be deployed as temporary shelters have been determined, and all necessary plans have been made to enable units from the Turkish Coast Guard Command to access the Airport by sea in case of a potential interruption in road transportation in the aftermath of an earthquake.

Pandemiden dolayı çalışan ve yolcuların sağlıklarının korunması için alınan tedbirler nelerdir? Pandeminin olumsuz etkileri en fazla global havacılık sektöründe gözlenmiştir. Diğer ülkelere kıyasla daha az da olsa, bu durumun Türk havacılık sektörüne de olumsuz yansımaları olmuştur. İstanbul Havalimanı’nda yolcu ve çalışan sağlığının korunması amacıyla pandemiye karşı alınması gerekli hijyen önlemlerinin uygulanmasına üst düzeyde hassasiyet gösterilmiş ve bundan dolayı İstanbul Havalimanı’na uluslararası kuruluşlarca ödüller verilmiştir. İstanbul Havalimanı terminal binasının büyüklüğünün sağladığı geniş ve ferah mekanlar pandeminin yayılmasının önlenmesi için temel unsur olan mesafe kuralının uygulanması bakımından büyük avantaj sağlamıştır.

Which measures were taken to protect the health of employees and passengers during to the pandemic? The negative effects of the pandemic have been observed mostly in the aviation sector. This situation has also affected the Turkish aviation sector even though it had a smaller effect compared to other countries. To protect the health of passengers and employees at the Istanbul Airport, measures of hygiene have been implemented with utmost attention, for which the Istanbul Airport has been awarded by international organizations. The wide and spacious spaces within the large terminal building of the Istanbul Airport provided a great advantage in terms of the application of the distancing rule, the basic element to prevent the spread of the pandemic.

28 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Sektörde 30. Yıl

30 years in business

Değerli Sektör Profesyonelleri

Bahadır Yaşık

İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu [email protected]

TURİZM GERÇEKLERİ Sizlerin de bildiği üzere, küresel ekonomideki ve turizm sektöründeki dengelerin sürekli değiştiği bir dönemden geçiyoruz. Öngörülebilir verilerin ve tahminlerin ciddi oranda azaldığı bu süreçte, ileriye dönük hazırlıklarımızı ve planlarımızı olası tüm şartlara uygun bir biçimde yapmamız gerekiyor. İstanbul’u ve Türkiye’yi ulusal ve uluslararası ticarette ve turizm sektöründe temsil eden kuruluşlar olarak, önceliğimiz İstanbul’daki tüm sektör paydaşlarımızın selameti ve muvaffakiyetidir. Tüm hazırlıklarımızı ve kısa, orta ve uzun vadeli planlarımızı sizlerin, İstanbul’un ve Türkiye’nin ekonomik büyümesinin bu süreçte ve gelecek dönemlerde başarıyla devam etmesi için yapıyoruz.

Eşi benzeri olmayan İstanbul’umuzun turizm ve kongre turizmi alanlarındaki mevcut potansiyelinin doğru kullanılabilmesi ve rakip destinasyonlar arasında öne geçebilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu hedefler doğrultusunda attığımız adımların sonuç verdiğini görmek, bizler için gerçekten gurur verici. Euromonitor International’ın pandemi sürecinde alınan önemleri göz önünde bulundurarak hazırladığı 2020 yılına ait “En İyi 100 Şehir” raporunda İstanbul olarak, Amsterdam ve Viyana gibi şehirlerin önüne geçerek Avrupa sıralamasında 3., dünya sıralamasında ise 8. olduk. 2021 yılının ilk 4 ayının genel turizm tablosuna baktığımızda ise, özellikle geçtiğimiz yılın Mart ve Nisan aylarına kıyasla 2020 yılından çok daha iyi bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. 2021 yılının ilk 4 aylık döneminde Türkiye 2.743.773 yabancı ziyaretçi ağırlarken, Türkiye’nin en çok yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapan şehri İstanbul ilk 4 ayda 1.651.032 yabancı ziyaretçiyi ağırladı. 2020 yılının Nisan ayında 960 yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapmış olan İstanbul, 2021 yılının Nisan ayında ise 419.686 yabancı ziyaretçiyi ağırladı. İstanbul’da gerçekleşecek etkinlikler ve kongreler açısından 2021 yılına baktığımızda, yine olumlu bir tabloyla karşılaşıyoruz. Şehrimizde gerçekleşmesi planlanan fiziki katılımlı etkinliklerin alınan tedbirler doğrultusunda kademeli olarak artacağını söyleyebiliriz. Bu doğrultuda, 2021 yılında İstanbul’da 13 fiziki katılımlı ve 3 sanal uluslararası kongre ile 45 fiziki katılımlı ve 52 sanal

30 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

ulusal kongrenin gerçekleştirilmesi planlanıyor. 2022 - 2026 yılları arasında İstanbul’da düzenlenmesi planlanan ve katılımcı sayıları 700 ile 3500 arasında değişen 4 uluslararası kongre ve toplantı için ise İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu olarak adaylık çalışmalarımız devam ediyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (BMDTÖ) 2021 öngörülerine baktığımızda, küresel turizm endüstrisi için iki farklı senaryonun ortaya çıktığını görüyoruz. Senaryo 1’e göre tüm dünyadaki küresel turizm hareketliliği Temmuz ayında başlayacak ve 2020 yılına kıyasla uluslararası turist sayılarında %66 artış görülecek. Senaryo 2’ye göre ise küresel turizm hareketliliği Eylül ayında başlayacak ve 2020 yılına kıyasla uluslararası turist sayılarında %22 artış görülecek. Tüm bu senaryoları incelediğimizde, pandemi ile ilgili aldığı tedbirler sayesinde ve özellikle turizm ve hizmet sektörlerindeki aşılama sürecinin hızlanmasıyla birlikte, Türkiye ve İstanbul turizm sektörü için de 2021 yılının 2020’ye kıyasla çok daha iyi geçeceğini düşünüyoruz. Bu süreçte bizler, İstanbul’un katma değerini artırma hedefimiz doğrultusunda ve şehrimizin tanıtımını doğru ve etkili bir biçimde yapmak amacıyla, fiziki olarak gerçekleşen turizm ve kongre turizmi fuarlarına katılım göstermeye başladık. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu olarak, Mayıs ayında Ukrayna’da gerçekleştirilen Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı – UITT ve İspanya’da gerçekleştirilen Uluslararası Turizm Fuarı – FITUR fuarlarında İstanbul turizm ve kongre turizmi paydaşlarını temsilen yer aldık. 2021 yılı boyunca pandeminin getirdiği tüm zorluklara ve kısıtlamalara rağmen, İstanbul’un turizm ve etkinlik sektörlerini canlandırmak için tüm değerli üyelerimiz ve paydaşlarımızla dayanışma içerisinde çalışmaya devam edeceğiz. Nadide şehrimizin, tüm dünya için zorlu geçen bu süreçte, büyümeye ve değer kazanmaya devam ettiğini görmekten gurur duyuyoruz. Sizlerin destekleri ve dirayeti sayesinde, Türkiye ve İstanbul’un küresel ticarette ve turizmde yükselişini sürdüreceğine gönülden inanıyoruz.

Dear Industry Professionals Istanbul is a one of a kind destination and has a grand potential in tourism and meeting industry. We are going forward with our projects and promotional activities to make sure that our city gets the upper hand within these industries and global competition. We are proud to see successful results as an outcome of our strategies. According to Euromonitor International’s Top 100 City Destinations of 2020, which focused on how the cities adapted their strategies in the pandemic, Istanbul got ahead of Amsterdam and Vienna and is in the 3rd place in Europe and 8th place in the world. When we review the first 4 months of 2021, we also see that our city and our country is in a much better shape when compared to March and April of 2020. In the first 4 months of 2021, Turkey hosted 2.743.773 foreign visitors and Istanbul once again became the most visited city of the country by hosting 1.651.032 foreign visitors. During the peak of the pandemic in April last year, the city only hosted 960 foreign visitors. This year, Istanbul successfully hosted 419.686 foreign visitors in April 2021. When we look at events and meetings of 2021 in Istanbul, we can say that the number of physical and hybrid events in the city will be gradually increasing in line with the pandemic precautions. In 2021, Istanbul will host 13 physical and 3 virtual international meetings and 45 physical and 52 virtual national meetings. As Istanbul Convention & Visitors Bureau, we are working to get 4 new international meetings which will be organized in 2022-2026 with the attendance of 700 to 3500 delegates. According to United Nations World Tourism Organization’s (UNWTO) 2021 projections, there are two different scenarios for the global tourism industry. The first scenario points to a rebound in July, which would result in a 66% increase in international arrivals for the year 2021 compared to the historic lows of 2020. The second scenario considers a potential rebound in September, leading to a 22% increase in arrivals compared to last year. When we review all of these scenarios, we can say that, as a result of current pandemic measures and the istanbooltoday.com

acceleration of vaccination in tourism industry, Istanbul and Turkey’s tourism outcomes will be much better in the year of 2021 when compared to 2020. As ICOC and ICVB, we started to attend physical tourism and MICE exhibitions in order to successfully promote our city and increase the added value of Istanbul. As ICVB, we attended Ukraine International Travel and Tourism Exhibition – UITT and International Tourism Trade Fair – FITUR of Madrid in May and represented Istanbul’s tourism and meeting industry shareholders. Despite all difficulties and restrictions, we will continue to work in order to revive Istanbul’s tourism and meeting industries with the help of our valuable members and shareholders. We are proud to see that Istanbul continues to grow and gain value during these challenging times. We truly believe that Turkey and Istanbul resume their progress in global trade and tourism with your support and endurance.

As you all know, the balance in global economy and tourism industry is constantly changing nowadays. It has become almost impossible to set out foreseeable data and talk about projections. That’s why, we need to regularly adjust our future preparations and plans according to all kinds of conditions. As institutions which represent Istanbul and Turkey in both national and international trade and tourism industry, our priority is the soundness and prosperity of Istanbul’s industry shareholders. We are carrying out all of our preparations and short & long term plans in order to make sure that the economic growth of Istanbul and Turkey successfully continues in these times and in the future.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 31

röportaj kktc bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı

resmiye canaltay

Fatih Şedele LAS-ZIRH Yönetim Kurulu Başkanı

32 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hayreddin turan röportaj

Maden ve İnşaat Makina Lastikleri Koruması Altında !

haber

las zırh

vasfi pakman yazar

"Osmanlı Zırhından" esinlenerek icat edilen, bugün Dünyanın 60 Ülkesine İhraç edilen, Türkiye'nin en büyük, Dünya'nın 3. " Koruyucu Lastik Zinciri" Üreticisi LAS-ZIRH'ın 40 yıllık Öyküsü !

Hikayemiz; Elazığ'lı girişimci, Hüseyin ŞEDELE'nin Türkiye'deki ilk, İş ve İnşaat Makinaları için, " Lastik Koruyucu Zincirini" 1978 yılında, bir tek numune zincir dahi görmeden, sanatı ve kendi (Bu güne göre, yetersiz) imkanları ile imal etmesiyle başlamıştır. 1981 - Hüseyin Şedele & Vasfi Pakman

2021 - Fatih Şedele & Vasfi Pakman Sektörel Yayın Yönetmenimiz Vasfi Pakman'ın 40 yıl önce Hüseyin Şedele ile başlayan dostluğu, bu gün oğlu Fatih Şedele ile devam ediyor.. 34 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Azmi ve çalışkanlığının yanı sıra, devrin rahmetli başbakanı Özal'ın müteahhitlik ve madencilik yatırımlarına sağladığı imlanlarla kısa sürede büyüttüğü işleri, dünya devi Alman rakibinin de dikkatini çekmiş. Avukatlarını göndererek, fikri mülkiyet davası ile engellemeye çalışmış ancak başaramamış. Bu davalara, muhteşem Anadolu zekası ile yarattığı " Ben üretimimde, Osmanlı Zırhlarının sistemini kullanıyorum" savunması ile bu davayı kazanıp, ihtira beratı, patent ve marka tescillerini de alarak seri üretime başlamıştır. 80'li yıllarda tek tek ürettiği LAS-ZIRHLAR'ın, Türk Müteahhit ve Madencilerine tanıtımında yanında olmaktan, çalışmalarına basın yolu ile (İnşaat Dünyası Dergimde ve haber yazdığım gazetelerde) destek veren, yabancı rakiplerine karşı yaptığı savunmayı kamu oyuna duyurarak, milli bir sevgi ve sempati kaynağı açan yayınlarımla, bu başarıda pay sahibi olmaktan her zaman gurur duyduğumu da belirtmem gerekir. Yurt içindeki hemen her şantiyede, başarıyla kullanılan LAS-ZIRHLAR, yol, baraj, sulama inşaatları ile madenlerin vaz geçilmez ve büyük tasarruf sağlayan ihtiyaçları arasına girmiştir. Artık dünyadaki iş makinaları ve mermercilik, madencilik fuarlarını da takip eden kuruluşunu; 90’lı

las zırh

yıllarda, tüm imalat aşamalarını bünyesine katarak, entegre bir fabrika haline getiren Şedele, 1997 Yılında ilk ihracatını Yunanistan’a gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bugün Dünya’nın 5 kıtasına, Avustralya'dan Kanada'ya 6 alana taşımış 10 dan fazla ülkeye ihracat yapan LAS-ZIRH sadece Türkiye’nin değil, Balkanların ve Orta doğunun ilk ve tek "Lastik Koruyucu Zincir" üreticisi olan, LAS-ZIRH kuruluşu, Fabrikasını; 2003 yılında İstanbul Hadımköy’deki 10 bin m2, 2007 Yılında ise Kırıkkale’de 7 bin m2'lik, 2. modern fabrikasını kurmuş ve böylece, Dünya’nın en büyük 3.üreticisi haline gelmiştir. 2011 Yılında da ilk yurtdışı temsilciliği: Las Zırh Africa’yı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde, Las Zırh Americas şirketini de

istanbooltoday.com

2019 yılında ABD'de kurmuştur. Türkiye içinden ve dışından yoğunlaşan talepler ve istenen yeni ürün çeşitlerini de üretim programına alan LAS-ZIRH, 2004 yılında; Otobüs, Kamyon ve Otomobiller için kar ve patinaj zincirleri, 2009 yılında; Ormancılık zincirleri, 2020 yılında; Modern Yatch ve tekneler için çapa zinciri üretimine başlayan LAS ZIRH, bugün geniş ürün yelpazesine sahip, zincir sektörünün: Türkiyedeki Lideri, Dünya'daki en önemli oyuncularından biri haline gelmiştir. Lastik Koruyucu Zincirin mucidi, LASZIRH ve ŞDL ZİNCİR firmalarının kurucusu, Hüseyin Şedele, 2016 yılında hayata gözlerini yumduğunda geriye sayısız ihracat başarısı, vergi rekor dereceleri, ödüller, istihdam rakamları ve üretim teknolojileri bırakmıştır. Halen, İstanbul'daki üretim tesislerini Oğlu Fatih Şedele ve Kızı Betül İpekçi; Ankara ve Kırıkkale'deki üretim tesislerini ise Yeğeni Mehmet Barım başarı ile devam ettirmektedir" Konusunda, ülkemize bir DÜNYA MARKASI kazandıran, kardeşim, hemşerim, dostum Hüseyin Şedele'yi, hasretle ve rahmetle anıyor, Türkiye'nin sahip olduğu bu mirası, yönetimi devralan sevgili çocukları ile değerli çalışanlarının başarıyla büyüteceğine inanıyorum.

haber

LAS-ZIRH sadece Türkiye’nin değil, Balkanların ve Orta doğunun ilk ve tek "Lastik Koruyucu Zincir" üreticisidir.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 35

Sağlığın Geleceği Yaşam Tarzı Tıbbında!

Selin Yıldırım

Strateji Danışmanı [email protected]

Selin’den Yaşam Tarzı Tıbbı beslenme, fiziksel hareketsizlik ve kronik stres gibi yaşam tarzımızın neden olduğu hastalıkların araştırılması, önlenmesi, tedavisi ve hastalıkların oluşmasına sebep olan ilk ana geri çevrilmesi ile ilgilenen bir bilim dalıdır.

Yaşam tarzımıza bağlı olarak gelişen hastalıkları yine yaşam tarzı ile önlemeyi ve tedavi etmeyi hedefler.Gerçek tedavi, hastalığın nedenini tedavi etmektedir. Bu şekilde yaşam tarzımızda uygulayacağımız değişiklik ve düzenlemelerin kronik hastalıklarımızı veya sağlıklı bir yaşlanmamızı sağlaması mümkündür. Yaşam Tarzı Tıbbı hastaların, doğal/ organik gıda kullanımı, bitki ağırlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, iyileştirici uyku düzeni, stres yönetimi, riskli maddelerden kaçınma ve pozitif sosyal ilişkiler gibi kişisel alışkanlıklarını ve davranışlarını değiştirmeleri için eğitmeye ve motive etmeye odaklanır. Hekimlerin bir kısmı halen konu hakkında yeterince eğitim ve bilgiye sahip değil. Bazı hastaların da konu hakkında yeterince bilgisi olmadığı için bu tarz tedavi yöntemlerine tepkili. Bu sebeple tam kapsamlı tıbbi tedavi sistemi henüz klinik tedavi protokollerine eklenmiş değil. Bu durum dünya’da hızla yayılan Yaşam Tarzı Tıbbı eğitimini almış, evde sağlıklı yemek pişirme teknikleri dahil günlerini daha sağlıklı olmak üzere planlayan Sağlık Danışmanları sayısını arttırmakta. Gelecekte, hekimlerinde bu alanda bilgisini tamamlayıp hastasına batı ve yaşam tarzı tıbbını birlikte uygulayarak daha sağlıklı ve uzun yaşayan toplumlara ulaşacağımıza benim inancım tam. Hali hazırda tüm tedavi yöntemlerini uygulayan hekimlerin başarısı ise ortada ve hergün daha fazla başarılı paylaşımla sayıları artmakta. Bu noktada hem tıb dünyası hem de hastaların bu konuda daha fazla eğitim ve biliçlenmesi ile oluşacak talep tüm düzenin bu uygulamalara dönmesini kısa zamanda sağlayacaktır. Dünya’da bir çok Üniversite ilgili bölümlerine Yaşam Tarzı Tıbbını dahil etmiştir. Türkiye biran evvel hem Üniversitelerin hem sağlık kurumlarının Yaşam Tarzı Tıbbını standart tedavi protokollerine eklemeli. Bunun yanı sıra yaşam tarzı eğitimleri ve tedavilerine başlamakta daha fazla geç kalmamalıdır. Devlet ise ilgili tüm birimleri ile halk sağlığını korumak iyileştirmek adına gerekli tüm paylaşım, uygulama ve poli-

36 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

tikaları hayata geçirmelidir.

Yaşam tarzı Tıbbı, sağlıklı ve uzun bir yaşamın başlangıç noktasıdır.

Yaşam Tarzı tıbbının temeli davranış değişikliği ile ilintilidir. Davranış değişiklikleri bilimsel çalışmaları yayınları bireylerin değişimin altı aşamasından geçtiğini varsayıyorlar. Uyumlu ve zamanında müdahaleler başarılı davranış değişikliği ile sonuçlanır, deniyor. Yaşam Tarzı Tıbbı uygulayıcıları/ hekimler, hastanın değişmeye hazır olup olmadığını belirlemek ve aşamaya uygun yaşam tarzı müdahaleleri sağlamak için motivasyonel görüşmeler ile hastanın süreci sahiplenmesini sağlayarak birlikte hastalığın temeline giderek yok etmeyi başarıyorlar.

Peki Yaşam Tarzı Tıbbı ne öğretir ve neye fayda sağlar ?

Yaşam tarzı tıbbı eğitimleri ile vücudumuzun doğal iyileştirici zekasının derinliklerine dalabilirsiniz. Hekimlerin sahip oldukları modern tıp bilgilerine ilave olarak aşağıdaki konularda uzmanlaşmaları ile tedavi yöntemlerine ek destekler ve özellikle hastalığa sebep olan noktaları tespit edip yok etme konusunda uzmanlaşmaları ile daha sağlıklı insanlık ve daha sağlıklı dünya mümkün olabiliyor. Kendi Kendini İyileştirme Sanatı ve Bilimi Organ-Zihin-Beyin Anatomisi ve aralarında ki bağlantı Kendi Kendini İyileştirmenin Aşamaları Yaşam tarzı Tıbbı ile; Vücudumuzdaki her organ dokusu belirli bir stres tetikleyicisi, duygu, inanç ve yaşam tarzı alışkanlığından etkilendiğini Her organ dokusunun stres ve yenilenme aşamasında farklı semptomlar gösterdiğini Yaşanılan semptomların bizi daha sağlıklı, daha mutlu ve daha uzun bir yaşama götüren işaretler ve mesajlar olduğunu anlamaya başlarız. Özellikle Covit-19 tedavi yönetiminde ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için uygulanması gereken Yaşam Tarzı Tıbbı tavsiyeleri aşağıdaki resimde alt detayları ile bulunmaktadır.

Konu başlıkları: 1- Sağlıklı gıdalar 2- Fiziksel aktivite 3- Uyku düzeni 4- Zaralı madde kullanımları 5- Stress yönetimi 6- Sosyal çevreniz 7- Pozitif psikoloji

Dünya’nın önde gelen Yaşam Tarzı Tıbbı uygulayıcısı hekimler neler diyor?

Yale-Griffin Önleme Araştırma Merkezi Kurucu Direktörü David Katz MD, Yaşam Tarzı Tıbbının potansiyelini şöyle özetliyor: “Tıp olarak yaşam tarzı, kronik hastalıkları% 80'e varan oranda önleme potansiyeline sahiptir; başka hiçbir ilaç bununla eşleşemez. Ek olarak, potansiyel olarak ucuzdur ve hatta maliyet tasarrufu sağlar; iyi yan etkiler dışında hiçbir şey içeristanbooltoday.com

mez; güvenli ve çocuklar için dahi uygundur. Oldukça basit, elimizdeki en iyi ilaç." Lifestyle Prescription® Üniversitesi Kurucusu Johannes R. Fisslinger, “Artan maliyet ve hastalıklar sebebi ile var olan Sağlık sisteminin değişmesi gerekliliği konusunda herkes hemfikir. Çözüm, daha fazla teknoloji veya daha iyi ilaç tedavisi değil, hastalara tedavileri boyunca yaşam tarzı değişikliklerini kullanmalarını sağlamaktır." Önleyici Tıp Araştırma Enstitüsü kurucusu ve çığır açan araştırmasıyla Lifestyle Medicine'nin babası olarak kabul edilen Dr. Dean Ornish şunları söyledi: "X ilacı öneren hekimler, Lifestyle Tıbbının tedavi sonuçlarını görmüş olsaydı, her doktor onu reçete ederdi". Dr. Mimi Guarneri, MD, FACC, ABOIM, University of California

San Diego'da Klinik Doçent Doktor diyor ki: "Batı tıbbı, kalp krizi ve felç gibi akut durumların tedavisinde başarılı olmasına rağmen, kronik hastalığın önlenmesi ve yönetimi veya ortadan kaldırılması yoluyla insanları optimal sağlığa kavuşturmamaktadır." Kaynak: "The Transtheoretical Model of Health Behavior Change". American Journal of Health Promotion. "Stages of change". Journal of Clinical Psychology. Lifestyle Medicine. Wiley www.lifestylemedicine.io Lİfe Style Medicine University Foundation Sağlıcakla kalın, Selin’den

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 37

Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal

Türkiye, fuarcılıkta hızlı normalleşecek Röportaj Derya Aslan • Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal

Pandemi döneminde fuarların büyük bir kesintiye uğradığını belirten Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal ile pandemi döneminde hibrit fuarcılık anlayışını geliştirerek müşterilerine verdikleri hizmetlerini ve Türk fuarcılığının geleceğini konuştuk.

röportaj

tüyap bülent ünal

derya aslan röportaj

Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, pandemide büyük bir iş kaybına uğrayan Türk fuarcılığının hızlı bir toparlanma yaşayacağını öngörüyor. Ünal, “Türkiye olarak daha şanslı bir konumdayız. 2021’de normale dönüş sürecinin Doğu ülkelerinde daha hızlı olacağı herkes tarafından kabul görüyor. Türkiye’nin doğu ile batı arasındaki gördüğü köprü görevi bu dönemde bize avantaj sağlıyor. Mart ayının ortası itibarıyla 3. Uluslararası İstanbul Oyuncak Fuarı’mız ile çalışmalarımıza başladık” diyor. Türkiye’de fuarcılığın duayen ismi, tartışmasız Bülent Ünal’dır. Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olan Tüyap’ı 1979 yılında kuran Ünal, kuruluşundan beri şirkette Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürüyor. Türkiye’de fuarcılığın gelişiminin öncüsü olan Tüyap Fuarcılık Grubu kuruluşundan bugüne kadar yurt içinde 1801, yurt dışında ise 39 ülkede 197 fuar gerçekleştirdi. Şirket, 42 yılda, 127 ülkeden 331 bin 643 firmaya hizmet verdi ve düzenlediği fuarlarda 213 ülkeden 66 milyon 255 bin 558 ziyaretçiyi ağırladı. Tüyap Fuarcılık Grubu, profesyonel kadrosu ve 100’ü aşkın meslek örgütü ile uzun vadeli iş birlikleri yaparak, Türkiye’de sahip olduğu ve işlettiği 7 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları hazırlamayı sürdürüyor.

2020 fuarcılık sektörü ve TÜYAP açısından nasıl geçti? Salgın her sektörü etkilediği gibi bizleri de etkiledi. Fuarcılık faaliyetleri Ticaret Bakanlığı kararı ile Mart ortasından Eylül başına kadar durduruldu. Bu süre zarfında Türkiye genelinde 2020 yılı fuar takviminde yer alan 419 fuardan yüzde 75-80'i ya yapılamayacağını ya da gelecek yıla erteleneceğini duyurdu. Biz Tüyap Fuarcılık Grubu olarak son çeyrekteki ilk fuarımız olan İstanbul Oyuncak Fuarı’nın, 16-17 Eylül 2020 tarihlerinde dijital platformda B2B Networking Günleri olarak gerçekleştirdik. Ardından 10 – 14 Ekim tarihlerinde yeni dönemin Tüyap çatısı altında ilk yüz yüze ihtisas fuarı olan 33’üncü Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Aletleri Fuarı WoodTech 2020’yi gerçekleştirdik. 5 – 7 Kasım tarihlerinde ise medikal sektörün ilk ve tek hibrit fuarı Expomed Eurasia Fuarı’nı gerçekleştirdik ve son olarak 18-21 Kasım tarihlerinde ise Müsiad Expo Fuarı’nı da

40 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

hibrit yapıda başarıyla tamamladık. Fuarcılık dendiğinde akla sadece fuar alanları veya organizatör şirketler gelmemeli. Stant yapımından konaklamaya, seyahat acentelerinden tüm ulaşım sektörüne kadar fuarların dokunduğu çok geniş bir ekosistem var. Fuarcılığın doğrudan ve dolaylı yoldan etkilediği bu ekonomik çıktının büyük çoğunluğu 2020 yılında maalesef gerçekleşmedi. 2021 yılının sektörünüz ve şirketiniz için nasıl bir yıl olacağını düşünüyorsunuz? 2021 yılına global ölçekte bakarsak fuarcılığın özellikle yılın ilk çeyreğinde zorlanacağı öngörülüyor. Fakat biz Türkiye olarak daha şanslı bir konumdayız. 2021’de normale dönüş sürecinin Doğu ülkelerinde daha hızlı olacağı herkes tarafından kabul görüyor. Türkiye’nin doğu ile batı arasındaki gördüğü köprü görevi bu dönemde daha da kritik bir önem teşkil ediyor.

bülent ünal tüyap

röportaj

da firmalarımız ile buluşturacak şekilde dijital platformlarda hazırlıklarımızı yaptık. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle gelemeyen uluslararası katılımcılarımıza yönelik uzaktan katılım paketleri ve dijitalde kendilerini temsil edebilecekleri ekstra çözümler planlıyoruz. Pandemi döneminde uluslararası ziyaretçiler konusunda sayısal olarak azalma gördük ama gerçekleştirdiğimiz fuarlar bize şunu gösterdi ki sayıda azalma olsa bile nitelikte bir kayıp yaşamadık. Tabii ki bu süreçte önceliğimiz hep ev sahipliği yaptığımız misafirlerimizin sağlığı oldu, “ticaret için önce sağlık” söylemi ile tüm güvenlik önlemlerimizi aldık. İçinden geçtiğimiz dönemde her ne kadar fuarlarda geçici bir duraksama yaşanmış olsa da fuarlar sektörlerin buluşma noktası olma özelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. 2021 yılında da güvenli fuarlarda ticarete tüm gücümüzle destek vermeye devam edeceğiz.

Biz Tüyap Fuarcılık Grubu olarak bu yıl fuar takvimimizi planladığımız şekilde uygulamaya başladık. İlk olarak 16-19 Mart Oyuncak ve 22-27 Mart’ta ise Kırtasiye Fuarları ile fuarlarımızı açtık. Ardından son dönemlerde yıldızı parlayan karavan sektöründe ilk kez düzenlediğimiz Karavanist Fuarı’nı 2-13 Nisan tarihlerinde ziyaretçilerimizle buluşturduk. 25-28 Mayıs 2021 tarihleri arasında ise 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’21 ile çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sonrasında ise 2-4 Haziran Expomed Eurasia Fuarı, 7-11 Haziran Konya Tarım Fuarı ve 9-12 Haziran Eskişehir Endüstri Fuarı ile takvimimizi uygulayacağız. Yeni nesil fuarcılık anlayışımızla yıl boyunca fuarlarımızda sektörlerin buluşma noktası olmayı ve önemli iş bağlantılarının kurulmasına olanak sağlamayı sürdüreceğiz. Yeni dönemde fuarlarımızda gerek seyahat engeli, gerek kişisel tercihleri sebebi ile fuarı ziyaret edemeyen alıcıları istanbooltoday.com

Bu yıl iyi ve kötü senaryoda büyümeniz ne olur? Siz hangi senaryoya göre hareket edeceksiniz? Pandemiden kaynaklı olarak ülkemiz ekonomik anlamda zorlu günler geçirdi. Birlikte çalıştığımız tüm sektör temsilcileri de maalesef az ya da çok bu süreçten yara aldı. Elbette 2021 yılına dair beklentimiz genel olarak geçen yıl alınan yaraların sarılmasına yönelik olacaktır. Biz baz senaryomuzu Mart ayından itibaren salgın gidişatının toparlanması ve fuarlarımızın planladığımız şekilde açılması varsayımı üzerine kurduk. Yeni bir dalga yaşanmadığı sürece Mayıs itibarıyla bizleri yoğun bir fuar takvimi bekliyor. Daha önce takvimde nispeten sakin geçen yaz aylarında da fuar düzenleyerek büyük ölçüde 2020’nin kayıplarını telafi edeceğimizi öngörüyoruz. İhtiyatlı davranmak adına yılın ilk yarısı için yurt dışı firmaların katılımının sınırlı olacağını düşünerek beklentilerimizi buna göre şekillendirdik. 2020 yılında yaptığımız fuarlarda, yaşanan tüm seyahat engellerine ve zorluklarına rağmen beklentinin çok üstünde sayıda yabancı alıcının Türk ürünleri incelemek için fuarlarımıza geldiğini gördük. Dünya ticaretinin merkezinin Asya’dan bize doğru kaydığını söylemek yanlış bir tespit olmaz. Kaliteli ve ekonomik Türk ürünleri, hem lojistik sebepler hem de Çin’in yaşadığı pandemi krizinistanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 41

röportaj

tüyap bülent ünal

Pandemi tabii ki zor bir süreç ancak dünyada fuarcılık sektörünün iş yapış biçimlerini değiştirerek kabuğunu kırmasına da yardımcı oldu. Bu dönemde sanal fuarlara ve teknolojik çözümlere yönelik pek çok yeni ürün ve hizmetin ortaya çıktığını gördük.

derya aslan röportaj

den sonra daha fazla alıcının dikkatini çekmeye başladı. Bu yüzden pandeminin Türkiye’nin ihracat potansiyelini farklı coğrafyalara ve farklı alıcılara tanıtılmasında rol oynadığına inanıyorum. Bu yıldan itibaren bu trendin devamlılığını gözlemleyeceğiz, dolayısı ile Türkiye’de organize edilen fuarlar Türk ürün ve hizmetlerinin tanıtımında kilit rol oynamaya ve ihracata katkı sağlayan en önemli platformlar olmaya devam edecek. Pandemi dünyada fuarcılık sektörünü nasıl etkiledi? Pandeminin küresel anlamda fuarcılık sektörünü sekteye uğrattığı aşikar. Bununla beraber fuarlarda ürün ve hizmetlerini sergileyen katılımcılar da çeşitli sektörlerde darbe aldı. Fiziki fuarların durma noktasına gelmesi ile sektörde hizmet veren stant kurulum şirketleri, temizlik, catering, hostes hizmeti sağlayan firmalar gibi yan paydaşlarımızın işleri de ciddi boyutta olumsuz etkilendi.Tüm sektörlerde olduğu gibi fuarcılık sektörü de insan kaynağında tasarrufa gitmek zorunda kaldı. Dijitale yapılan yatırımlar dışında birçok yatırım askıya alındı. Uluslararası seyahat kısıtlamaları nedeni ile ziyaretçi ve katılımcıları dijital platformlarda bir araya getirip ticaret hacmini genişletecek çözümler sunmak birinci önceliğimiz oldu. Fuarların sadece fuar döneminde değil yıl boyu iş bağlantılarını güçlü tutmaya yönelik sorumluluğunun bilincini senelerdir taşıdığımız için dijital alana yaptığımız yatırımlar sayesinde paydaşlarımızla iletişimimizi güçlü tuttuk ve hız kesmeden işlerimizi sürdürdük. 2019 yılının fuarcılık sektörünün ‘altın yılı’ olduğu bilinir. 2019 yılı rakamlarına sektör ne zaman ulaşır? 2019’da 180 ülkede 32 bin fuar düzenlenmişti. Bu fuarlara 4.5 milyon firma katılırken, fuarları 500 milyondan fazla kişi ziyaret etmişti. Türkiye’nin dünya fuarcılık sektöründeki payı yüzde 1.2 olurken, sektör 3.5 milyar dolarlık bir iş hacmine ulaşmıştı. O yıl, Tüyap Fuarcılık Grubu olarak faaliyet gösterdiğimiz şehirlerde 80’e yakın fuar düzenleyerek yine sektörün bayrağını en yükseklere çıkarmış. Yine 2019 yılında şirketimizin 40. yıl dönümünü coşku ve gururla kutlamıştık. Dile kolay, an itibarıyla başarılarla ve ekonomiye hizmet aşkıyla geçen tam 42 yıl…

42 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

bülent ünal tüyap

2019 yılı rakamlarına ulaşmak biraz zaman alacak ama umutluyuz. Türkiye hızlı toparlanıyor. Pandeminin pik yaptığı dönemde dünyada yüzde 80 oranında daralan fuarcılık sektörü, 2020 Haziran ayından sonra toparlanmaya başladı. Buna rağmen fuarcılık sektörünün, “altın yılı” olarak kabul edilen 2019 yılı rakamlarına erişmesi için önümüzde birkaç yılı kapsayacak bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Dünyada fuarcılık sektöründe toparlanma başladı değil mi? Dünyada fuarcılığın hacmi, 325 milyar doları buluyor. Aslında 2020 yılına iyi bir başlangıç yapan fuarcılık sektörü, pandeminin kontrol edilemez seviyelere gelmesiyle birlikte büyük bir darbe aldı. Yine de toparlanma sinyallerinin gelmesi memnuniyet verici. Dünya Fuarcılık Örgütü’nün barometre araştırmasına göre, Mayıs ayında sektörde işlerin normal gittiğini söyleyenlerin oranı yüzde 5’in altına düşerken, Kasım ayında aynı soruya olumlu yanıt verenlerin oranı yüzde 30’a çıktı. Dünya Fuarcılık Örgütü’nün araştırmasına göre fuarcılıkta toparlanma Uzakdoğu’dan, Çin’den başladı. Rusya’dan, oradan da bize gelen bir normalleşme dalgası görüyoruz. Fuarcılıkta kapılarını hızlı açan ülkelerden biri de Türkiye oldu. O anlamda avantajlıydık. Tüyap olarak Ekim ve Kasım aylarında düzenlediğimiz fuarlara yurt dışından çok yoğun bir ilgi oldu. Bu da şunu gösteriyor bu insanların iş yapmaya ihtiyacı var. İş yapacak platformu hangi ülke onlara sağlarsa o ülkeye gidecekler.

röportaj

yapıya taşıyarak fuarları zenginleştirecek altyapıyı kurguladık, fuarlar açıldığında herkese güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunmak için tüm süreçlerimizi gözden geçirip gerekli sağlık önlemlerini ve süreç değişikliklerini hayata geçirdik. Firmalarımızın potansiyel alıcılarla buluşabilmesi için bu yıl MyTüyap dijital platformlarımıza Connect platformunu da ekledik. Online olarak görüşmelerin yapılacağı platformda akıllı eşleştirme sistemi sayesinde katılımcılarımızı nokta atışı ziyaretçi ve alım heyetleri ile online olarak da gerekirse görüştürebileceğiz. Tüyap Fuarcılık Grubu olarak “Ticaret İçin Önce Sağlık” bilinciyle yola çıktık ve aylardır arttırılmış hijyen önlemlerinin hayata geçirilmesi konusunda önemli bir yol kat ettik. TSE COVID-19 Güvenli Hizmet Belgesi denetimlerinden geçerek ilk TSE COVID-19 Güvenli Fuar Alanı

Tüyap, pandemi dönemi ve onun getirdiği yeni koşullara nasıl adapte oluyor, nasıl bir dönüşüm yaşıyorsunuz? İnsanların bir araya gelerek, ticaretin temel yapı taşını oluşturan iş bağlantıları sağladıkları platformlardır fuarlar. İşimizin doğasında insanların bir arada olduğu ortamlar olduğu için haliyle kısıtlamalardan etkilendik ancak salgınla yaşamak işimizi yapmamıza, firmaların işlerine, ticari varlıklarına katkı sağlamamıza engel değil. Fuarlar birçok şirketin ihracat yapmasının, yeni iş bağlantıları elde etmesinin ve kendini pazarlamasının en büyük mecrası. Biz bu süreçte kendi fuarlarımızı hibrit istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 43

röportaj

tüyap bülent ünal

Alman Ravensburg Üniversitesi ile Sabancı Edu iş birliğinde oluşturmuş olduğumuz müfredatın Milli Eğitim Bakanlığı onayını da almasını takiben şekillenen fuarcılık okulunda, gençler üniversite eğitimi sonrasında dilerlerse fuarcılık mesleği özelinde uzmanlaşarak Tüyap’ın 40 yılı aşan bilgi ve deneyiminden fayda sağlayabilecekler. Birçok sektöre katkı sağlayan fuarcılık mesleğini gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmayı ilke edindik.

unvanını aldık ve bu konudaki tüm hassasiyetimizi tescillendirdik. Sağlık Bakanlığı’nın yönergelerinden hareketle fuarlara HES kodu ile ziyaretçi kabulü, fuar alanında misafir edeceğimiz herkes için ateş ölçüm istasyonları, ekstra hijyen tedbirleri, sosyal mesafe kuralına uygun düzenlenmiş ortak alanlar, dijital toplantı alanları, fuar merkezlerimizde temiz hava sirkülasyonunun sağlanması, maske kullanma zorunluluğu, gıda hizmetlerinin hijyen kuralına uygunluğu, sosyal mesafe kurallarına uygun olarak hazırlanan 2250 metrekare üzerine kurulan kayıt alanıve iş ortaklarımızın sağlığı için planladığımız daha birçok önlemle katılımcı ve ziyaretçilerimize güvenli bir fuar deneyimi sunmayı birinci önceliğimiz kabul ediyoruz. Ayrıca pandemi süreci başlamadan önce de kullandığımız bazı uygulamaları iyileştirerek paydaşlarımıza sunuyor ve temassız fuar deneyimini tam anlamıyla yaşatmak istiyoruz. MyTüyap mobil uygulamamız ile fuarı ziyaret etmeyi planlayan herkesin online fuar davetiyesini kolayca alması ve yaka kartında yer alan QR kodunu fuar merkezi girişindeki turnikeye okutarak alana temassız geçişi, riski daha da azaltacak.

44 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

derya aslan röportaj

Tüyap’ı geleceğe nasıl hazırlamaya çalışıyorsunuz? İşini sahiplenen, alanında uzman yüzlerce çalışanımız Tüyap’ın geleceğinin teminatıdır. Çalışanlarımızın en önemli yol arkadaşımız olduğunun bilincini gelecekte de hep taşıyacağız. Kadromuzu ilerleyen zamanda yeni dünyanın gereklerine uygun uzmanlık alanlarına sahip ekip arkadaşları ile genişletmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin ilk ve tek Fuarcılık Okulu Tüyap Akademi’yi de 2 yıl önce Tüyap bünyesinde kurduk. Alman Ravensburg Üniversitesi ile Sabancı Edu iş birliğinde oluşturmuş olduğumuz müfredatın Milli Eğitim Bakanlığı onayını da almasını takiben şekillenen fuarcılık okulunda, gençler üniversite eğitimi sonrasında dilerlerse fuarcılık mesleği özelinde uzmanlaşarak Tüyap’ın 40 yılı aşan bilgi ve deneyiminden fayda sağlayabilecekler. Birçok sektöre katkı sağlayan fuarcılık mesleğini gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmayı ilke edindik. Yine hibrit fuarcılığın Türkiye’deki öncüsü olarak senelerdir olduğu gibi dijital ürün ve hizmetlerimize önemli yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Ödüllü dijital evrenimiz MyTüyap uygulaması sayesinde, yıl boyu iletişim kurduğumuz paydaşlarımızın ticaretlerini de sadece fuar döneminde sınırlı kalmayan, daha aktif bir yapıya dönüştürmeleri için önemli çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

bülent ünal tüyap

istanbooltoday.com

röportaj

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 45

Kripto para nedir ne degildir

Oktay Kemal Özdemir [email protected]

Ekonomi Eminim son günlerde hepiniz hepimiz duyuyoruz hayatımızın neredeyse her alanına etki etmeye başladı. Aslında çok yeni bir teknolojiyi değil 2009 yılından beri hayatımızda bu sayımızda sizlere kripto para nedir anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle şunu söyleyeyim Dünya pandemi süreci ile beraber yepyeni bir döneme geçti. Merkeziyetçi sistemler artık merkezi olmayan tamamı ile sistematik çalışan bireylerin hakim olduğu yeni bir model oluştu ve blok çayın dediğimiz her bilgisayarda merkezi olmayan her verilen tutulduğu ve artık banka işlemleri noter kamu kurumlarının yaptığı birçok hizmetin onaylama hizmetimi yenebilecek tamamı ile kişilerin kontrolünde olan yeni mekanizmalar oluşmaya başladı Nedir bu blokenin işlemi siz yaptığınız her işlem için kendi sisteminiz blokeyi üstünden size bir cüzdan üretir bir adres tanımlaması yapar ve bu adres tanımlaması şifrelenmiş şekildedir kimse bunun kime ait olduğunu bilemez ve sadece size aittir siz kullanabilirsiniz ve aynı anda da sizin bilgisayarınız bütün verileri tutulduğu bir ana bilgisayar halinde olur ve belli bir özel şifrelemeye tabidir Bir işlemin gerçekleşmesi için başka bilgisayarlarda aynı şekilde tutulan verilir onaylanmasıyla birlikte işlem gerçekleşir klasik dünyada bu sistem bankalar noterler kamu kurumları ve herhangi bir onay mekanizması gerektiren bir sistem yaklaşık olarak binde biri hatta on binde biri bazen milyonda biri değerinde bir maliyetle yapılmaktadır ve daha güvenilirdir sistemde velilerin kaybolma şansı yoktur bunun olabilmesi için bütün bilgisayarların bütün enerjinin yok olması gerekmektedir Bu da imkânsızdır doğal olarak bu blok çayı sistemi üzerinde oluşan bugün kripto para dediğimiz varlıklar aslında bir para birimi değildir varlık stok etme alanlarıdır artık devletlerin ülkelerin şirket verin kendi para birimlerini değerli ve değersiz gösterme enflasyona göre para biriminin varlığının değişmesi modelin alternatifi olarak ortaya çıkan kripto para bağımsız hiç kimsenin değerini etkilemeyeceği ve insanlar ilgi gösterdikçe ve ilgi oranında göre değerli ve değerli olamayacağı bir varlik birimidir. Bu teknoloji yakın gelecekti hayatımızın her alanına etki yapacaktır Bu açıdan bu konuda öncü olmak altyapı doğru kurmak ve yeni gelen teknolojilere ayak uydurmak zorundayız. Bugün artık gelişmiş Dünya bu teknoloji kullanmadan bir noktaya gidilemeyeceği ne anlamıştır her ne kadar devletler

46 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

bu teknoloji ile kendi yaptıkları işleri tamamıyla bireylerin yapabileceği bir modele çevirmekte çok istekli görünmese lerde yakın gelecek şahit olacaktır ki bu teknoloji her konuda ve her noktada hatta bu teknolojinin daha ilerisi kullanılacaktır sadece gelişmemiş ve geri kalmış ülkeler bu tip teknolojileri öncelikle güvenlik riski açısından daha dikkatli ve daha temkinli yaklaşarak insanların mağduriyetlerini önlemek ve bu konudaki bilgisizlikten doğabilecek sıkıntıları aşmak için çeşitli önlemler alabilirler fakat bu önlemlerin hiçbirisi böyle bir teknolojinin önüne geçmesi mümkün değildir çünkü burada bir merkeziyetçi sorgulayabileceksiniz herhangi bir noktada kontrol alabileceğiniz bir yapı bulunmamaktadır şunu öncelikle belirtmeliyim ki Yeni dönemde varlık kavramı kriptoloji ile birlikte farklı bir moda geçmektedir insanlar bu kripto varlık sistemi ile kendilerini daha güvende hissetmek dediler ve özellikle enflasyonist başkanı ve ekonomik problemlerin kendi varlıklarını etki yapmaması adına da bu noktada bu alanı tercih etmektedirler Peki kripto para nasıl alınır evvela sizin bir kripto para alabilmeniz ve kullanabilmeniz için o kripto paraya ait olan bir cüzdanınızın olması gerekmektedir Bu da çok basit bir işlemdir herhangi bir cep telefonunuzdan almak istediğiniz ve kullanmak istediğiniz kripto paranın Android veya Apple olabilir iOS işletim sistemli olabilir bunların bunlardan kripto para ismini yazarak cep telefonunuza indirebilirsiniz ve kendinize ay çok basit bir şekilde bir cüzdan oluşturabilirsiniz bu cüzdana oluşturduktan sonra kripto paralar borsalar üzerinden alınır satılır bu herhangi bir borsaya siz bu cüzdan vesilesiyle TL olarak TL gönderip istediğiniz bu kripto parayı satın alabilirsiniz ve bunu adresini kendi cüzdanınızın adresini kopyalayıp gulya aktarabilirsiniz aslında işlem çok basit yani siz o kripto paranın kendisi kendisinin cep telefonuna indirerek ve indirdikten sonra da oluşan adresi hangi borsadan ne almak istiyorsanız o borsayı seçip o borsaya sizin TL göndererek kripto parayı kendi cüzdanınıza aktarabilirsiniz ve bu cüzdan siz istemedikçe herhangi bir yapının erişmesi bu cüzdana müdahale etmesi mümkün değildir satmak istediğinizde de

bunu aynı şekilde istediğiniz borsaya bu cüzdandan kripto para yollayarak karşılığında almak istediğiniz farklı bir kripto para veya TL’yi alabilirsiniz işlem Bu kadar basit ve kısa sürelidir bu işlemlerin olabilmesi için bu işlemleri yapan en az 2 bilgisayarında bu bilgilerinizi teyit etmesi lazım Bu da zaten bu işlemin güvenliğinin ana unsurlarından birisidir Herkese tavsiyem bu konuyu iyi inceleyip irdeleyip şimdiden yakın gelecekte oluşacak olan bu led literature hakim olmak gerekmektedir bunun için de finansal okuryazarlık yazarlık gerekmektedir maalesef gelişmekte olan ülkelerde bu çok azdır Bu konuyla ilgili önümüzdeki hafta ki yazımda kripto paraya teknolojisi ve kendisine nasıl ulaşılır neler yapılmalıdır detaylı bir şekilde yazacağım bu hafta bu kadar iyi haftalar diliyorum

all business of the world is connected by

is based in Istanbul and provides new and existing businesses with a wide range of real estate business development solutions for Turkish Market.We have legal advisors and business experts in Turkey for companies seeking better business performance and business growth in Turkish real estate markets. As Turkey Investment Gate, we would like to be your reliable consultant for your direct investments or for the investments of the companies or customers you assist in investing.

What can we do for you

Which sector can you connect

Commercial Services Media Planning Social Media Planning Advertisement Health Tourism Printing Services Insurance Services Establishing Companies Financing Transportation Services Vehicle Services Franchise Opportunities

Real Estate Insurance Services Health And Medicine Construction and Infrastructure Information and Communication Technologies Electronics Energy and Renewable Energy Mining Tourism Agriculture And Farming Transportation And Logistics Vehicle Services Advertisement and Printing partner

www.tigturkey.com [email protected] istanbooltoday.com

www.fenomen.web.tr [email protected] istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 47

Advertisement Agency

röportaj kartal bilim ve sanat merkezi

güven yıldız

emine kazan röportaj

Kartal Bilsem’in Başarı yolculuğu Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz? 2007 yılında Muş Varto’da öğretmen olarak göreve başladım. 2013 yılına kadar müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve şube müdürlüğü görevlerinde bulundum.2013 yılında İstanbul Sancaktepe’ye tayin oldum. 2013-2016 yıllara arasında Kartal ilçemizce idari görevler yürüttüm. 2016 yılında Kartal Bilim ve Sanat Merkezi’nde kurucu müdür olarak görevlendirildim. 2016 yılından itibaren merkezimizde müdürlük görevini yürütmekteyim. Sınıf Öğretmenliği lisans bölümünden sonra eğitim yönetimi ve denetimi alanında yüksek lisans yaptım. Daha sonraki süreçte Kamu yönetimi ve Adalet bölümlerinden mezun oldum. Özel yetenekliler ve kendi alanımda birçok seminer, kurs ve çalıştaya katıldım. İstanbul Kartal Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) hakkında bilgi verir misiniz? Kartal Bilim ve Sanat Merkezi, ilimizde bulunan özel yetenekli öğrencileri desteklemek amacıyla, Kartal, Esentepe Mahallesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmek amacıyla 2016 yılında İstanbul da kurulan 4.bilsemdir. 2018 yılında ana bina dışında prefabrik ek bina yaptırılmış ve şuan toplamda 21 atölye ve derslik (birim) olarak faaliyetlerine devam etmektedir. 2016-2017 eğitim öğretim döneminde merkezimizde 305 öğrenci ile başlayan faaliyetlerimiz 2020 yılında 830 öğrenciye ulaşarak devam etmektedir. Merkezimizde, genel yetenek, resim ve müzik yetenek alanlarına yönelik eğitim-öğretim faaliyetleri yürütülmektedir. Merkezimiz, fiili olarak eğitim öğretime başladığı kısa süre içinde gerek TÜBİTAK projelerinde, gerekse TÜBİTAK lise ve ortaokul öğrencileri arası proje yarışmalarında, Erasmus projelerinde, gerekse diğer ulusal ve uluslararası yarışmalarda katılım göstermiş ve ilimizde referans kurum olma başarısını göstermiştir. Bu noktada özveri ile çalışan öğrencilerimize ve öğretmenlerimize katkılarından dolayı tekrar teşekkür ederim. İstanbul Kartal BİLSEM öğrencileri birçok alanda başarılara imza atıyor. Öğrencilerinizin başarılarından bahseder misiniz? Resim yarışmaları içerisinde gerek ulusal ( belediyeler, S.T.K.’lar .v.b.) ve gerek uluslar arası dereceler elde etmişlerdir. TÜBİTAK ortaokul ve lise araştırma projeleri kapsamında kabul görmüş, sunumları gerçekleştirilmiş öğrenci çalışmalarımız her dönem bulunmaktadır. TÜBİTAK Bilim şenlikleri kapsamında öğrenci, öğretmen ve akademisyen katılımı ile faaliyetlerimiz aynı şekilde devam etmektedir, yeni dönem için hazırlık çalışmalarımız da ayrıca sürmektedir. Öğrencilerimiz robotik alanında ulusal ve uluslar 48 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

arası yarışmalar katılım sağlamaktadır. En son Romanya Üniversitesi’nde gerçekleştirilen yarışmaya katılmış olup, Rusya da düzenlenen yarışmaya katılma daveti almış, katılma hazırlıkları devam ederken pandemi dolayısıyla yurt dışı programlarımız iptal edilmiştir. Müzik alanında devam eden öğrencilerimizin sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ziyaretler, müzik dinletileri, etkileşim çalışmaları ve paylaşımları her daim devam etmektedir.

güven yıldız kartal bilim ve sanat merkezi

İstanbul Kartal BİLSEM, “Bütünleştirici Eğitim İçin Özel Eğitim Hizmetlerinin Kalitesinin Arttırılması” projesi ile Avrupa Birliği Hibe Programı kapsamında hibe almaya hak kazandı. Projeniz hakkında bilgi verir misiniz? Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı tarafından Bütünleştirici Eğitim İçin Özel Eğitim Hizmetlerinin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı kapsamında 14 ay boyunca sürecek projemize 146.520,00 € destek sunulmuştur. Projemiz kapsamında özel yeteneklilerin eğitimi, kaynaştırma eğitimi ve özel gereksinimli bireylerin eğitim ihtiyaçları noktasında destek sağlayacak eğitim ve farkındalık kazandırma hedeflenmektedir. Bu hedef ile İstanbul’daki BİLSEM’lerde görev yapan öğretmenler, Kartal ilçesinde destek eğitim odasında eğitim veren öğretmenler, özel eğitim okullarında çalışan öğretmenler, Kartal ilçesindeki özel yetenekli öğrencilerin aile bireylerine yönelik olan çalışmalarımız ile büyük bir çalışma ve faydalanıcı ağı planlanmıştır. Proje dâhilinde hizmet içi eğitimler, çalıştaylar, etkinlik materyallerinin hazırlanması, örnek uygulamaların incelenmesi, seminerler, öğrenme ortamlarının iyileştirilmesi ve desteklenmesi gibi birçok boyut ile geniş kapsamlı olarak faaliyetler planlanmıştır. Yapacağımız bu çalışma ile merkezimizde, ilçemizde, ilimizde ve ülkemizde özel eğitim alanına katkı sunmaktan, ihtiyaçlara cevap vermek üzere öğretmenlerimizle birlikte 14 aylık bir programa başlayacağız. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrenci ve veliler sizden (Kartal BİLSEM) nasıl destek alabilirler? Türkiye üstün ve özel yetenekli çocukların eğitim noktasında son yıllarda hem müfredat kapsamında hem fiziksel yeterlilik açısından yüksek bir ivme kazanmıştır. Fakat önümüzde kat etmemiz gereken uzun yollar olduğunun da farkındayız. BİLSEM ler Özel Yetenekli öğrencilerin eğitimi alanına etkinlik, içerik ve projelerle her sene katkı sağlamaktadır. Adeta bir üniversite gibi özel eğitim alanında sürekli üretim içerisindedir. Öğrencilerimizin katıldığı ders ve atölyelerde müfreistanbooltoday.com

röportaj

datta farklılaştırılmış ve zenginleştirilmiş etkinliklerle, onların üst düzey düşünme becerilerini, yaratıcılıklarını geliştirecek ve açığa çıkartacak ders ortamları sunuyoruz. Ayrıca gelişen teknolojiye ayak uyduracak şekilde alt yapımızı sürekli güncelleyip çağın gerekliliklerine uygun ders tasarımları planlıyoruz. Bakanlığımızın da destekleriyle velilerimizi özel eğitim alanında uzman kişilerin ve akademisyenlerin seminerleri ve panelleriyle buluşturup, velilerimizi çocuklarının akademik geleceklerine yönelik neler yapabileceklerine yönelik bilgiler sunarken öğrencilerimizin üst eğitim kurumlarına geçişlerinde okul tercihleri konusunda yetenekleri doğrultusunda rehberlik ediyoruz. En çok önemsediğimiz konulardan birisi de öğrencilerimizi yetenekli oldukları alanlarda ulusal ve uluslararası yarışmalara ve etkinliklere katılım sağlamaları. Bu noktada da onları sürekli teşvik ediyoruz ve bu süreçte tüm imkânlarımızla öğrencilerimize gerekli desteği sağlıyoruz. Özel çocuklara yaklaşımları açısından “toplumsal farkındalık oluşturma” hususunda bir çalışmanız var mı? Sosyal sorumluluk projeleri ve özel çocuklarımıza özel katılımların ve bilgilendirmelerin olduğu faaliyet planlarımız bulunmaktadır. Bunu yaparken öğrencilerimizi toplumdan ayrıştıracak, psikolojik olarak üzerlerinde baskı oluşturacak etiketlemelerden ve ifadelerden hassasiyetler kaçınıyoruz. Bu hassasiyette dikkat etmeyen her türlü faaliyetten uzak duruyoruz. Farkındalık konusundaki faaliyetlere gelecek olursak ileriye dönük planlanan alt yapı çalışmaları ile özel çocuklarımız tarafından yapılan faaliyetler, çalışmamızın görünürlüğü ve hedef kitlelerimize ulaşımı hususunda internet temelli TV programımı oluşturma hedefimiz var. Bunun dışında mobil uygulamalar ve sosyal medya hesapları ile yaygınlaştırma faaliyetlerine destek oluyoruz. Toplumsal farkındalık oluşturma noktasında önem verdiğimiz diğer bir husus ise projeler. Projeler sayesinde edindiğimiz hibelerle toplumun her kesiminden daha büyük kitlelere ve bu kitlelerin her kademesine ulaşma imkanımız oluyor. istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 49

Gayrimenkul Pandemiye Rağmen Tercih Önceliğini Koruyor Necmi Çiçekçi

Fikirevim Reklam Ajansı [email protected]

REKLAM VE DENEYİM Yıllardır ülke ekonomisini domine eden ve yüzlerce alt sektöre istihdam sağlayan inşaat sektörü, pandemiye rağmen tercih önceliğini koruyor.

Pandemi nedeniyle etkilenen sektörlerden biri de şüphesiz ki inşaat sektörü oldu. Türk halkının öncelikli yatırım araçlarından olan gayrimenkul de bu dönemde arz-talep dengesine bağlı bir seyir izledi. Bugün geldiğimiz noktada ise aşılama çalışmalarının hızlanması ve pandeminin başlarındaki bilinmezliklerin çözümlenmesiyle bir rahatlama yaşanıyor. Bu rahatlamayı birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de görüyoruz. TÜİK tarafından açıklanan konut satış istatistikleri de hareketlenmenin başladığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıla kıyasla özellikle yabancıya satışlarda artış kaydedilmiş. Bu da bize sektöre olan güvenin devam etmekte olduğunu gösteriyor. İnşaat sektörünün önde gelen aktörleri de geçtiğimiz yıldan bugüne çok sayıda nitelikli projenin çalışmalarını sürdürüyor. Yakın zamanda markalı konut alanında onlarca yeni projenin lanse edildiğini göreceğiz. Küresel ekonomideki belirsizliklerle birlikte milletimiz daimi güvenilir limanı olan gayrimenkule yöneliyor. Sektörün yakın geçmişteki hareketli 50 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

günlere dönmesinin önündeki en büyük engelse şüphesiz ki yüksek seyreden konut kredi oranları. Hali hazırda ciddi bir talep ve bu talebe karşın arz oluşturan yüzlerce kuvvetli müteahhit firma varken en önemli problem satın alma sürecini etkileyen finansman maliyetlerinin düşürülmesidir. Bu anlamda da pandeminin etkilerinin azalmasıyla birlikte ekonomide ve buna bağlı olarak inşaat sektöründe yükseliş trendine gireceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki yaz ayları geçtiğimiz yıllardan farklı olarak. Birçok sektörün aktif olacağı, inşaat sektörü içinse sezon dışı olmasına rağmen yeni yatırım ve lansman haberleri alacağımız bir dönemin başlangıcı olacak.

istanbooltoday.com

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 51

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay

Maraş’ın açılması ekonomiye ciddi bir ivme katacak Röportaj Hareddin Turan • KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay

Hükümetimiz ve Türkiye kapalı Maraş’ın artık hayalet şehir olmaktan çıkarılmasında kararlıdır. Uluslararası hukuka uygun, AİHM kararları çerçevesinde Maraş açılacak ve insanlığa kazandırılacaktır. Maraş’ın bir türlü açılamamasının sorumlusu bir türlü sunulan önerilere ve çözüm planlarına evet demeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimleridir.

röportaj kktc bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı

resmiye canaltay

hayreddin turan röportaj

AZAMİ 200 YOLCU İLE GÜNDE DÖRT UÇAĞA İZİN VERİLİYOR

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay, yılda 4 milyon yolcuya hizmet verecek uluslararası standartlardaki yeni Ercan Havalimanı’nın turizme büyük katkı sağlayacağını söyledi. Canaltay, “KKTC’ye uçuş ambargolarının kalkması ve doğrudan uçuşların gerçekleşmesi halinde kapasitesi yılda 10 milyon yolcuya çıkabilecek” dedi. KKTC Hükümeti ve Türkiye’nin Maraş’ın artık hayalet şehir olmaktan çıkarılmasında kararlı olduğunu vurgulayan Resmiye Canaltay, “Hedefimiz ilk olarak Maraş’ın turizmimize katkı sağlar bir noktaya gelmesidir. Maraş’ın açılmasının turizmimize, müteahhitlik hizmetlerine, emlak sektörüne ciddi bir ivme katacağı kuşkusuzdur” diye konuştu. Salgın sonrası piyasada oluşacak talebi iyi değerlendirip yabancı turisti adaya çekmenin yollarını aradıklarını ifade eden Canaltay, Türk girişimlere de çağrı yaparak, liman ve araç muayene hizmetlerinin özeleştirilmesinin büyük fırsatlar barındırdığını vurguladı.

Ulaştırma Bakanlığı olarak en çok önem verilmesi gereken hangi projeleri gerçekleştirmek istiyorsunuz? KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, bünyesinde sekiz daire ve üç kuruluş bulunan, ülkede yaşayan bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen konuları sorumluluk alanı içerisinde barındıran bir bakanlıktır. Başlıca hedefimiz, ülke genelinde 1.678 km uzunluğundaki karayolu altyapısını büyütmek ve geliştirmek, hava ve deniz ulaşımı, telekomünikasyon ve bilişim, trafik güvenliği ile ilgili projeleri yaşama geçirmek, uluslararası standartları yakalamak, hatta bunların üzerine çıkmaktır. - Ülke turizmini ilgilendiren konuların başında ulaşım geliyor.

Ulaşım konusunda şu anda gelişmeleri nasıl görüyorsunuz? Uçak seferleri konusunda Türk yetkililerle görüşmeler yapacak mısınız? Kovid-19 salgını nedeniyle turizm ve dolayısıyla ulaşım sektörü küresel anlamda en çok etkilenen sektörler oldu. Hükümet olarak bir yandan salgın ile mücadele ederken diğer yandan salgı sonrasına hazırlık yapıyoruz. Ülke içi ulaşımın ana unsuru olan karayolu altyapısı ile ilgili T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile geçtiğimiz Ocak 2021’de ayında bir protokol imzalandı. İki yıl içerisinde önemli merkezleri birbirine bağlayan duble yolların tamamlanması dahil, kırsal kesim yollarında da önemli iyileştirmeler yapılacak. Toplamda 322 km’lik yolun tamamlanmasını veya yeniden yapımını kapsayan bu proje ile yol ve trafik güvenliği de önemli anlamında geliştirilmiş olacak. Hava ulaşımı şu anda salgın kısıtlamaları çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Şu anda Ercan Havalimanına, azami 200 yolcu koşulu ile günde dört uçağın inişine izin veriliyor. Ancak uluslararası standartlardaki yeni Ercan Havalimanının inşaatının tamamlanması üzerinde de Hükümet ve Bakanlık olarak önemle duruyoruz. İnanıyoruz ki yılsonuna kadar uzayıp giden bu proje artık tamamlanacaktır. Bu havalimanı tamamlandığında Kıbrıs adasındaki

54 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

en büyük ve modern havalimanı olacak ve ülkemize ciddi katkılar sağlayacaktır. Dolayısıyla hükumet olarak salgın sonrası piyasada oluşacak talebi iyi değerlendirip yabancı turisti adaya çekmenin yollarını arıyoruz. Sivil havacılık ve ulaşımla ilgili uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri, salgın döneminde güvenli seyahat için geliştirilmekte olan uygulamaları da yakından takip etmekteyiz.

GÜNDE 4 UÇAĞIN İNİŞİNE İZİN VAR Şu anda Ercan Havalimanına, azami 200 yolcu koşulu ile günde dört uçağın inişine izin veriliyor. Ancak uluslararası standartlardaki yeni Ercan Havalimanının inşaatının tamamlanması üzerinde önemle duruyoruz. Bu havalimanı tamamlandığında Kıbrıs adasındaki en büyük ve modern havalimanı olacak ve ülkemize ciddi katkılar sağlayacaktır.

Sayın Bakanımız öncelikli olarak Bakanlığınız tarafından alınan Covid-19 tedbirlerini aktarır mısınız? KKTC’de Kovid-19 ile ilgili önlemler Sağlık Bakanlığı’na bağlı Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin tavsiyeler doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından alınmaktadır. Hava ulaşımı ile ilgili alınan kararlar, bakanlığımızca yayımlanan NOTAM (Havacılara Bildiri) ile duyurulmaktadır. Buna göre ülkeye girişlerde ana kural seyahat edilen ülkeye göre 10 veya 14 günlük karantina mecburiyetidir. Buna ek olarak “Güvende Kal Uygulaması” ile uyum içinde çalışacak elektronik bilezik ile ev karantinası uygulamamız da başlamıştır. KKTC’ye hava yolu ile gelecek yolculardan ayrıca son 72 saat içerisinde yapılmış negatif sonuçlu PCR testi, Türkiye’den seyahat edecek yolcuların PCR test belgesinde QR kodu bulundurmaları talep ediliyor. Günde dört uçuş ve her uçuşta azami 200 yolcu kuralı da var. Tarifeli uçuşlar ek olarak haftada dört charter uçuş ile kapalı otel turizmini de devreye koymuş olduk.

resmiye canaltay kktc bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı

KKTC SINIRLARI İÇERİSİNDE TOPLAM 1641 KM’LİK YOL KKTC yepyeni ve çok modern uluslararası bir Havaalanın açılışı için gün sayıyor. Kapasite ne durumdadır ne zaman açılacak ? Bu konuda bilgi verir misiniz? Yeni Ercan Havalimanımızın 2022 yılı içerisinde tam kapasite hizmet vermeye başlamasını hedefliyoruz. Yılda dört milyon yolcuya hizmet verebilecek. KKTC’ye uçuş ambargolarının kalkması ve doğrudan uçuşların gerçekleşmesi halinde havalimanının kapasitesi yılda 10 milyon yolcuya kadar çıkartılabilecek. Proje bu şekilde tasarlandı. T&T Ercan Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi Limited tarafından yapılmakta olan yeni havalimanı, 7 milyon 800 bin metrekare üzerine inşa ediliyor. 2,800 metre uzunluğundaki mevcut piste 3,200 km’lik yeni bir pist eklenecek. Yenilenebilir enerji sistemleriyle kendi elektriğini üretecek olan 130 bin metrekarelik yeni terminal binasında 60 check-in noktası olacak. Gelen yolcu için 20, giden yolcu için de 24 pasaport kontrol bankosu ve 26 x-ray noktası olacak. Terminal binasına bağlı 8 körük, apronda ise 12 açık park pozisyonu olacak. Havalimanı apronu toplamda 30 uçağı birden barındırabilecek büyüklükte olacak. Yeni havalimanında bin 500 araç kapasiteli 40 bin metrekarelik kapalı otopark ve bin 500 araçlık açık park bulunuyor. Havalimanında bir de yeni inşa edilmekte olan bir VIP Binası bulunacak. Yeni Ercan istanbooltoday.com

Havalimanının bir özelliği de tankerle uçaklara yakıt taşınmasına son verecek olması. Kurulan yeni sistem ile birlikte apron altından geçecek borularla uçaklara yakıt verilebilecek Sayın Bakanımız, otoyollar ve limanlar hakkında bilgi verir misiniz? KKTC sınırları içerisinde bulunan ana arterler ve yerleşim birimleri arasındaki toplam 1641 km’lik yol Bakanlığımız altında bulunan Karayolları Dairesi sorumluluğu altındadır. Karayolları ağımızın 153 km’si bölünmüş yol, 100 km’si birinci sınıf yol, 217 km’si ikinci sınıfyol ve 1,171 km’si üçüncü sınıf yollardan oluşmaktadır. Bakanlar Kurulu Kararına istinaden hazırlanan 1988-2000 yıllarını kapsayan Karayolu Master Planı 1988 yılından itibaren uygulanmaya başlamıştır. Sonraki yıllarda Master Plan revize edilerek 2000-2010 ve 2012-2020 Master Planları hazırlanarak Karayolları ağının idamesi iyileştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla yol yapım, onarım ve üst yapı takviye çalışmalarına 2021-2030 dönemi kapsayan Karayolları Master Planı hazırlanmaktadır. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile geçtiğimiz Ocak 2021’de imzalanan Karayolları Master Planı 2021-2022 Uygulama Protokolü sayesinde, çeşitli imkansızlıklar nedeniyle uzun yıllar bakımsız kalan kırsal kesim yollarımızın önemli bir bölümü yenilenecek.

röportaj

YABANCI TURİSTİ ADAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORUZ Hükumet olarak salgın sonrası piyasada oluşacak talebi iyi değerlendirip yabancı turisti adaya çekmenin yollarını arıyoruz. Sivil havacılık ve ulaşımla ilgili uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri, salgın döneminde güvenli seyahat için geliştirilmekte olan uygulamaları da yakından takip ediyoruz.

LİMANLARIMIZA GÜNDE İKİ YOLCU GEMİSİ KABUL EDİYORUZ Deniz limanlarımıza, her birinde azami 150 yolcu olacak şekilde, günde iki yolcu gemisi kabul ediyoruz. Deniz yolu ile gelecek yolcular, hava yolu ile ülkeye gelen yolcularla aynı kurallara tabidir. K.K.T.C. Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda hükumetimiz tarafından hava ulaşımında uygulanan kısıtlamalara “www.bub.gov.ct.tr” bağlantısından ulaşabilirsiniz.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 55

röportaj kktc bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı

resmiye canaltay

hayreddin turan röportaj

ANAVATAN TÜRKİYE’YE MÜTEŞEKKİRİZ SORUMLUSU RUM YÖNETİMLERİDİR Hükümetimiz ve Türkiye kapalı Maraş’ın artık hayalet şehir olmaktan çıkarılmasında kararlıdır. Uluslararası hukuka uygun, AİHM kararları çerçevesinde Maraş açılacak ve insanlığa kazandırılacaktır. Maraş’ın bir türlü açılamamasının sorumlusu bir türlü sunulan önerilere ve çözüm planlarına evet demeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimleridir.

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile yaptığımız anlaşmalar ile karayollarımız üzerinde yapacağımız yenileme çalışmalarından dolayı Anavatan Türkiye’ye müteşekkiriz. Protokolde ayrıca yapımı devam eden ve ülkenin hem kalkınmasına hem trafik güvenliğine önemli katkı yapacak bölünmüş yol projelerinin tamamlanması da yer alıyor. Bunlar Güzelyurt-Lefke Çevre Yolu, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu, İskeleÇayorova Yolu, Girne Batı Çevre Yolu, Balalan-Yenierenköy Yolu ve Girne Dağ Yolu olarak bilinen, Ercan Havalimanı’ndan Girne’ye ulaşımı kolaylaştıracak olan Değirmenlik-Çatalköy Yoludur. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı altında bulunan Limanlar Dairesi’na bağlı Girne Liman Başkanlığı ve Gazimağusa Liman Başkanlığı bulunmaktadır. Kurumumuz Gazimağusa Limanı, Girne Turizm Limanı ile Kyrenia Marina, Delta Marina ve Karpaz Gate

56 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Marina olmak üzere özel yatları barındıran üç özel marinadan sorumludur. Gazimağusa Limanı ile Girne Limanı, KKTC’nin yurt dışına açılan iki deniz kapısını oluşturmaktadır. Gazimağusa Limanı’da Ro Ro gemileri ile gelen ve giden tırlar ve araçların elleçlenmesi ve kuru yük gemileri ile dökme yüklerin tahliye veya yüklenmesi yapılmaktadır. Ayrıca limanımızda bulunan tersaneye tamir için gelen gemiler ile ilgili pilotaj ve romorkaj yapılarak giriş çıkış işlemleri yapılmaktadır. Pandemi nedeniyle Gazimağusa Limanı’ndan yolcu girişi yapılması yasaklanmıştır. Diğer yandan konteyner taşımacılığı yapılarak limanımızda konteyner elleçlenmesi de yapılmaktadır. Girne Turizm Limanı’mda ise gelen ve giden yolcuların gemilere giriş ve çıkış işlemleri ve Ro Ro gemileri ile gelen ve giden tır ve araçların elleşlenmesi yapılmaktadır.

resmiye canaltay kktc bayındırlık ve ulaştırma bakanlığı

MARAŞ’IN HAYALET ŞEHİR HALİNE GELMESİNİN SORUMLUSU GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMLERİDİR

Uzun yıllardır UBP içerisinde bulunuyorsunuz, Gazi Mağusa Kadın Kolları Başkanlığı yaptınız ve şimdi de milletvekili, Bakaran olarak görev yapıyorsunuz. Yıllardır kapalı olan Maraş nihayet açılıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yatırımcıları çekmek, ekonomisini geliştirmek, büyütmek istiyor. Bu da yatırımcıları çekmek için verilecek startla birlikte büyük bir istihdamı da beraberinde getirecek. Bu konuda neler söylersiniz? Maraş’ın bir bölümü zaten iskana açılmıştı. Şimdi açılmasına karar verdiğimiz bölüm sahil ve arkası kalan kesimdir. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, UBP, Hükümetimiz ve Türkiye kapalı Maraş’ın artık hayalet şehir olmaktan çıkarılmasında kararlıdır. Uluslararası hukuka uygun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıçerçevesinde kapalı Maraş açılacak ve insanlığa kazandırılacaktır. Kapalı Maraş’ın hayalet şehir haline gelmesinin,

istanbooltoday.com

bir türlü açılamamasının sorumlusu bir türlü sunulan önerilere ve çözüm planlarına evet demeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimleridir. Hedefimiz ilk olarak Maraş’ın turizmimize katkı sağlar bir noktaya gelmesidir. Maraş’ın açılmasının turizmimize, müteahhitlik hizmetlerine, emlak sektörüne ciddi bir ivme katacağı kuşkusuzdur. Bunun için gereken kentsel dönüşüm projeleri üzerine çalışılmaktadır. Türkiye’den gelen iş adamları KKTC’de turizm alanında yatırım yapıyor. Bazı alanlarda üretim gerçekleştiriyor. Türk yatırımcılardan ulaştırma alanlarda yatırım yapmalarını bekliyor musunuz? Onlara ne gibi bir mesaj vermek istersiniz? Türk yatırımcılarının ulaştırma alanında yatırım yapabilecekleri araçlar mevcut. Doğu Akdeniz’de Anavatanımız Türkiye ile birlikte aktörlerden biri olmak istiyorsak, Mavi Vatan’daki varlığımızı da o derecede belli etmemiz gerekiyor. Bu nedenle, limanlarımızın özelleştirme kapsamına almamızla birlikte hem işletmecilik hen de deniz taşımacılığı alanında pek çok fırsat doğacaktır. Bununla birlikte trafik güvenliği için elzem olan araç muayene ile ilgili pek de verimli çalışmayan bir sistemimizi yenileme düşüncesindeyiz. Araç muayeneyi özele devredip AB standartlarında, gelir paylaşımına dayalı bir araç muayene sistemi oluşturacağız.

röportaj

MARAŞ’TA HEDEFİMİZ TURİZME KATKI Hedefimiz ilk olarak Maraş’ın turizmimize katkı sağlar bir noktaya gelmesidir. Maraş’ın açılmasının turizmimize, müteahhitlik hizmetlerine, emlak sektörüne ciddi bir ivme katacağı kuşkusuzdur. Bunun için gereken kentsel dönüşüm projeleri üzerine çalışılmaktadır.

LİMANLAR ÖNEMLİ FIRSATLAR BARINDIRIYOR Türk yatırımcılarının ulaştırma alanında yatırım yapabilecekleri araçlar mevcut. Doğu Akdeniz’de anavatanımız Türkiye ile birlikte aktörlerden biri olmak istiyorsak, Mavi Vatan’daki varlığımızı da o derecede belli etmemiz gerekiyor. Limanlarımızın özelleştirme kapsamına almamızla birlikte hem işletmecilik hen de deniz taşımacılığı alanında pek çok fırsat doğacaktır.

ARAÇ MUAYENEYİ ÖZELE DEVREDİYORUZ Trafik güvenliği için elzem olan araç muayene ile ilgili pek de verimli çalışmayan bir sistemimizi yenileme düşüncesindeyiz. Araç muayeneyi özele devredip AB standartlarında, gelir paylaşımına dayalı bir araç muayene sistemi oluşturacağız.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 57

Dijital Medya ve Eğitim

Özdinç Akdel

Eğitimci & Danışman - KKTC [email protected]

EĞİTİMİN TEMELLERİ Eğitim yöntemleri ve araçları açısından öyle bir geçiş dönemindeyiz ki yeni nesil öğrenci profili ile eski nesil eğitimci arasında epeyce bir niteliksel fark ortaya çıkmıştır. Bilgi teknolojisinin, epeyce hızlı gelişen dijital medya ortamında bir başka algılayıcı modelini talep ettiğini görebiliyoruz. Bilginin niteliği ve kapsamı ne olursa olsun artık yetkin bir medya okuryazarlığı söz konusu değilse zamanın dışında kalma gibi bir olguyla yüz yüze gelmek kaçınılmazdır.

İletişim dediğimiz karşılıklı anlaşılır olma mekanizması, içinde birçok katmanı oluşturur. İletişim kavramı toplumsal yaşamın her alanında ve her aşamasında karşımıza çıkıyor. İletişim, toplumsal yaşam ortamında bulunan insanların birbirleri ile olan ilişki ve etkileşiminde önemli bir rol oynarken iletişim teknolojisine yabancı kalmak artık bir tür sosyolojik dışta kalma nedenine dönüşebiliyor. Bir zamanlar kişi kendini yaşadığı toplumun bir üyesi olduğunu hissedebilmesi için fiziki olarak toplu bulunma ortamlarında kendini göstermesi gerekirdi şimdi ise dijital ortamlarda duygu ve düşüncelerini çevresi ile paylaşımı, iletişimi gerektirmektedir. Toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve oluşmasında önemli bir işlev gören iletişim epeycedir bambaşka boyutlara taşınmıştır; o da, dijital ortamdır. Sözünü ettiğimiz bu radikal değişiklerden elbette ki eğitim de nasibini alacaktı. Özellikle Covid-19 pandemisiyle gündeme gelen çevrimiçi eğitimin eğitimci ve öğrenci arasında bir başka iletişim platformunu gündeme getirmesi medya okuryazarlığı kabiliyetinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Bilgi teknolojisiyle ilgili her türlü yenilik medya okuryazarlığı kapsamında sürekli takip edilmeli ve pratik kazanımlardan geri kalınmamalı. İşte bu gereksinimlerden yola çıkarak okullarda medya okuryazarlığı derslerinin daha yoğun bir şekilde devreye girmesi gündeme gelmelidir. Eğitim, medya, kişilerarası iletişim, mesleki düzlemdeki program uygulayıcılığı, tüm bunları kapsayacak bir medya okuryazarlığı ders programı öğrenciyi hayata atılma safhasında daha hazırlıklı

58 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

kılacaktır. Mesleki yaşamda, kitle iletişim araçlarını takipte ve bürokratik işlemlerde dijital ortam yetkin bellek ve işlev açısından yaşamımızın bir parçası hatta omurgası haline gelmiştir. Eğitimbilim bu süreçten elbette ki kendini soyutlayamaz. Ancak pandemi nedeniyle çevrimiçi eğitimde bir başka boyut daha ortaya çıkmıştır; o da okulun sosyolojik ölçekte bir toplu bulunma ortamı olduğundan öğrencilerin uzun zaman yalnızlaşarak “öğrenme” durumunda kalması bilgiyi nedensiz kılan bir duygu hali yaratmıştır. Toplu bulunma ortamları, kişilerin iletişim kurma ve duygu aktarma içgüdülerini daha insani boyutlarda deneyimleyebilmeleri açısından çok önemlidir. Eğitim sadece bilgi aktarma işlevini yerine getiren bir uygulama alanı değil, aynı zamanda sevgiyi, şefkati, dayanışmayı, karşılıklı anlayışı ve hoşgörüyü de öğreten, topluma sağlıklı bireyler yetiştiren kurumsal bir yapıdır da. Öğretmen sadece bilgi aktaran bir aracı değil toplumsal kuralların doğru işleyişinde model olacak olan bir bireydir de. Öğrenciyle sorunlarını paylaşan, ona öğüt veren öğrencinin aile ve toplum arasındaki manevi köprüsüdür de. Okul birlikte sevinmenin, birlikte üzülmenin ve birlikte zorlukların üstesinden gelmenin sosyal bir sahasıdır. Demek ki yeni eğitim düzeninin iki gerçekliği de göz önünde tutarak yeni açılımlara olanak sağlaması kaçınılmazdır. Hem okulun sosyolojik, etik ve davranışsal açıdan bir toplu bulunma ortamı olarak değerlendirilmesi hem de hızlı gelişen dijital platfomlarda daha yetkin olan bireylerin yetiştirilmesi için gerekli eğitim programlarının hazırlanması sanırım çağımızın en acil sorunudur.

istanbooltoday.com 0212 454 42 00

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 59

haber

toya makine

vasfi pakman yazar

Yüksek teknoloji fırıncılığa yatırım yapın, kendi markanızla fırınınızı kurun

TOYA Makine’den Ekmek İsrafı ve Dağıtım Maliyetlerini Azaltan Yeni Bir İş Fırsatı 45 yıldır verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik esaslı teknolojiler geliştiren Toya Makine, Yüksek Teknoloji Fırıncılık iş modelini yatırımcıya arz ediyor.

60 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Toya Makine CEO’su Serdar Yalçınkaya, “Uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız Yüksek Teknoloji Fırıncılık iş modelimizi artık yatırımcılara arz ediyoruz. Yatırımcılar, geleneksel ekmek ve unlu mamul lezzetlerinin yüksek teknoloji kullanarak tüketici ile buluşmasını sağlayan üretim ve satış iş modeline yatırım yaparak, mevcut işyerlerini dönüştürerek veya yeni işletmeler kurarak bu desteğimizden faydalanabilir.” dedi.

toya makine

haber

Satılamayıp çöpe giden ekmekler tarih olacak

Yalçınkaya; "Yatırımcı adaylarına yüksek teknoloji fırıncılığa yatırım yapın, kendi markanızla fırınınızı kurun diyoruz. 800 bin TL yatırımla, 6 ay markanızın olgunlaşma süresi sonrasında aylık 40 bin TL kazanç sağlanabilmesinin yolunu açıyoruz. Düşük yatırım bütçesi, yüksek karlılık ve kısa zamanda amortis-

man yatırımcımızı da mutlu ediyor.” dedi. Bu yatırım fırsatında Toya Makine’den 2 milyon TL değerinde, 1 milyon adet ekmek de hediye ediliyor. Sadece İstanbul’da ekmek üreten işletmelere özel 260 gr baston ekmek hamuru 0,90 TL’den satışa sunuluyor. İşletmeye günde aldığı ekmeğin yüzde 10’u kadar ekmek hediye ediliyor.

Hem ekmek israfını hem de dağıtım maliyetini düşürüyoruz Modelle ilgili bilgiler veren Yalçınkaya; “Fırıncı aldığı hamuru fırında önce çözdürüyor sonra mayalandırıyor ve pişiriyor. Bu modelde hem üretilip satılmayan ve çöpe giden ekmeği kurtarıyoruz hem de lojistik maliyetini düşürüyoruz. Fırın, satışa ve talebe göre pişirme gerçekleştirerek israfı da önlenmiş oluyor. Satış noktalarına ürünleri daha az hacme sahip donuk hamur haliyle sevk ettiğimiz için istanbooltoday.com

lojistikte de çok büyük fayda sağlıyoruz. Yüksek Teknoloji Fırıncılık modelimizde üretimde kullanılan hammadde gereksinimi olmaması, işyerinde satışa sunulan tüm ürünlerin miktar kontrollerinin sayısal olarak yapılabilmesi, ürünlerin tüketici isteklerine göre en uygun şekilde sunulabilmesi, belirlenen standartların sürdürülebilir olabilmesi ve daha birçok avantajı bir arada sunuyoruz.” dedi.

İşletmeler gönderilen hamurları 24 saat buzdolabında saklayıp, talep kadar pişirerek satabilecek. Bu da fazla üretilip satılamayıp çöpe giden ekmekleri engelleyecek. Hedef yılda 5 milyon ekmeğin israfını önlemek.

Toya Makine Toya Makine 1976 yılında ekmek ve unlu mamul makinaları üretmek üzere İstanbul'da kuruldu. Kurulduğu ilk günden bugüne, öncelikle yerel piyasada müşterilerin ihtiyaçlarını belirlemeye ve karşılamaya, daha sonra da gelişen şartlar gereği yurt dışına ürün satarak ülke ekonomisine katkı sağlamaya odaklanmıştır. Ürün gamında tüm unlu mamul üretim ekipmanlarını bulunduran Toya Makine, gerek kendi tesislerinde gerekse diğer üreticilerin tesislerinde üretilen ürünleri, dünya standartlarında sunmakta olduğu satış sonrası hizmet anlayışıyla güvence altına almaktadır. Toya Makine'yi rakiplerinden ayıran en önemli özelliği, uzun ömürlü malzemesi ve yüksek kaliteli teknik tasarımın birinci sınıf olmasıdır. Ürün geliştirme çalışmaları devam ederken, TOYA Makine fırıncılık sektöründe birçok ürüne öncülük etmiş, kalitesi ve başarısıyla sektörde yerini almıştır.

istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 61

haber

toya makine

Baybread Yeni Nesil Fırıncılık

Yeni Nesil fırıncılık kültürünü Türkiye’ye taşıyan Bay Bread, stratejik lokasyonlarda açtığı satış noktaları ile hızla büyürken, deneyimli kadrosu ile marka kimliğini en iyi şekilde yansıtarak "Yeni Nesil Fırıncılık" konseptini hayata geçirdi. Şimdi de Yüksek Teknoloji Fırıncılık iş modelini yatırımcılara sunmaya hazırlanıyor. Üretim fabrikasını 2015 yılında İstanbul’da kuran Bay Bread, ürünlerini son teknolojiyi kullanarak, gıda mevzuatına ve yüksek kalite kontrol standartlarına uygun hijyenik koşullarda üretiyor. Bay Bread CEO’su Serdar Yalçınkaya markanın kuruluş öyküsünü ve çalışmalarını anlattı:

Her geçen gün artan nüfusa sağlıklı, güvenilir ve ulaşılabilir hizmet sunma hedefiyle farkındalık yaratmak ve yatırımına hızlı geri dönüş almak isteyenler, fırıncılıkta buluşuyor. Toya Makine şu anda donuk ürün tarafındaki Bay Bread ile yapmış olduğu üretim süreçlerinde aslında Türkiye'deki fırıncılık sektörünün geleceğini dizayn ediyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde edinmiş oldukları bilgi ve birikimle fırıncılık sektörünü geliştiriyor.

62 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

vasfi pakman yazar

toya makine

haber

Bay Bread CEO'su Serdar Yalçınkaya yeni projeleri hakkında, Sektörel Yayın Yönetmenimiz Vasfi Pakman'ı bilgilendirdi.

Büyüklerimin ve sektördeki iş ortaklarımın unlu mamul sektöründe yaşadığı zorlukları çok dikkatle inceledim, dünyadaki ekmekçilik ve unlu mamul sektörünün nasıl gelişim gösterdiği konusunda da tespitlerim oldu. Türkiye’deki geleneksel fırıncılık metotlarının değişen insan taleplerine karşılık doğru çözümler üretmediğini tespit ettim. Bu tespitler neticesinde fırıncılığa yeni bir bakış açıcı katabilmek adına Bay Bread fikri oluştu. Bay Bread bir fırıncılık modelidir. Fırın makineleri sektörlerine uzun yıllardır hizmet veriyoruz. Amacımız sektöre teknoloji üretmek. Bunu gerek makine ekipmanlarımızla, gerek iş modelimizle, gerekse kullandığımız teknolojiyle üstlendiğimiz bir mesleki sorumluluk olarak görüyorum. Değişmeyen tek şey değişimdir. Elbette ki teknoloji her alanda hayatımızda değişiklik sağlıyor. Bunların hepsi heyecan verici. En önemli değişim son yıllarda tüketicinin davranışlarında oluşan değişim. Alışveriş yöntemleri değişiyor. Mobil telefonlar her yerde her alanda karşımıza çıkıyor. Pandemi döneminde ürettiğimiz ürünleri evlere sokma fikrini düşündüğümüz zaman hiç zaman kaybetmeden tüm dijital kanallarda duyuru yaptık. Mart 2020'de yeni geliştirdiğimiz paketlenmiş ürün menümüzün İstanbul’da 300 bin kişi tarafından algılanmasını sağladık. O kadar önemli bir değişim ki bizim için. Bu bizi heyecanlandırıyor. istanbooltoday.com

Bugün projelerimizin temelinde daha hızlı ve daha etkin bir şekilde tüketiciyle buluşabilme imkanını sağlayan teknolojilerin varlığı yatıyor. Ne kadar çok tüketiciye ürünü gösterebilirsek bizim için o kadar çabuk eskiyor ve yeni ürünler ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor. Pazarlamanın geldiği nokta çok heyecan verici. Mobil hayat, mobilize hayat çok ciddi anlamda mutluluk verici. Perakende sektörünün dinamikleri değişiyor ve gelişiyor. Bunların en önemlisi dijital ve e-ticaret sektörü. Dünyada perakende sektörü her gün daha çok dijitalleşiyor. Sipariş verip adreslerine teslim istiyorlar. Bay Bread ile ulaştığımız teknoloji neticesinde odaklandığımız “evde fırın” ve “işte fırın” projeleri de dijitalleşen perakende sektörüne ekmek ve unlu mamul sektörünün uyumlandırılmasını tarif ediyor. Biz artık insanların evlerinde her daim sıcak ekmek ve unlu mamul çeşitlerine ulaşabilmeleri için ürünlerimizi paketlenmiş bir şekilde onların sipariş verebileceği dijital kanallardan ve sipariş hattımızdan sipariş vermelerini sağlıyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyoruz. Bizim ve dünyanın değişen teknoloji dinamiği, dijital olma ve dijital kullanımın artması konusuna Türkiye’de ilk defa fırıncılığı adapte eden marka olduğumuz için de çok memnunuz ve gururluyuz. Sadece pişmiş ürünlerin teslimatı değil, müşterinin evinde sıcak ürüne ulaşması için Bay Bread’in geliştirmiş olduğu evlerde pişirilebilecek ürünlerin evlere teslim konusu değişimdir, unlu mamul sektörü için de çok önemlidir. Geliştirdiğimiz teknolojiyle ön pişirilmiş donuk muhafaza edilen ekmek, poğaça, çörek, pizza, simit gibi geleneksel tatlarımızın mağazalarda pişirilerek her zaman tüketicinin beklentileri doğrultusunda sıcak ve taze olmalarını hedefliyoruz. istanbool.today | haziran-temmuz ikibinyirmibir | 63

PANDEMİ'de GENÇLİK ve GASTRONOMİ Vasfi Pakman

Lezzet Dernekleri Federasyonu Y.K.Başkanı [email protected]

LEZZET DURAĞI Yöresel Lezzetler, e-ticaret ile birlikte koşuyor. Pandemi döneminin, Şampiyonu oluyor.

Şarküteri ve Bakliyat, Kurutulmuş sebze, meyve ile Unlu mamüller için, e-ticaret olgusu; Gel Al'ları, gönder'li, getir'li paket servislerini çoktan solladı gitti. Son 1 yılda, köyüne dönüp çiftçiliğe başlayan mı dersin, yaşadığı kenti bırakıp, zeytin bahçesi alıp zeytinyağcılığa giren mi dersin, bağcılık, seracılık, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, hayvancılık gibi konulara giren mi dersin. Kimdir bunlar? Tabiki beyaz yakalı, eğitimli gençler, genç eşleri hatta çocuklarıyla birlikte, bu işlere soyunuyorlar. Maksat şehirden uzaklaşmak, organik lezzetler yemek ve üretmek. Ormanlarda bal, mandıralarda süt, tarlalarda her türlü sebze, bahçelerde her türlü meyve. Cennet mi, cennet bir ülke: İşte Türkiye. Bir de bu işlere eğitimli, hali vakti yerinde ailelerin çocukları girişiyorsa, tadından yenmez. Bilgi de var, para da, görgü de var yabancı lisan da. Üstelik internete, sosyal medya'ya, iletişime hakimler. Rantabl üretimi, Profesyonel pazarlamayı da biliyorlar. Akın akın Anadolu'ya akıyor, çiftçiliğin, bağcılığın hayvancılığın nasıl yapılacağını; Ömrünü oralarda geçiren, bu işlerle nesillerdir uğraşan insanlara da öğretiyorlar. Onlara da, onların bu gayretlerini destekleyen kişi, kurum ve kuruluşlara da helal olsun. İşin bir de internet ve sosyal medya boyutu var ki, kimse de ellerine su dökemez. 64 | haziran-temmuz ikibinyirmibir | istanbool.today

Kendileri, ya bizzat yapıyor, ya da aynı kuşaktan (Y veya Z) arkadaşlarıyla, organize olarak yapıyorlar. Hepsini tebrik ediyor ve kutluyorum. Tarım ve hayvancılık yatırımlarında onlara güveniyor ve inanıyorum. "İşte bizim gençlerimiz" diyorum.

Metro Ethernet İnternet ile kesintisiz fiber gücü iş yerinizde Siz de Türk Telekom’un fark yaratan hizmetlerine geçin, iş yerinizi hep ileriye taşıyın. 100 Gbps’ye varan geniş hız portföyü Paylaşımsız erişim Simetrik/asimetrik erişim Yüksek servis verilebilirlik oranı Yedeklilik ve çoklu IP hizmeti

Get in touch

Social

© Copyright 2013 - 2024 MYDOKUMENT.COM - All rights reserved.